22. Hukuk Dairesi 2015/11399 E. , 2016/1128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram
ve genel tatil ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, 23.09.2000-05.03.2013 tarihleri arasında çalıştığını bu tarihte haklı bir neden olmaksızın iş akdine son verildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta sonu ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ubgt ücreti, agi ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla mesai yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, mahkemece davacı tanıklarının beyanına itibar edildiği belirtilmesine rağmen, davacı tanıklarınca beyan edilen haftanın 6 günün 20:00-8:00 arasında yapılan çalışma ile haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmesi gerekirken, 20:00-6:00 saatleri arasında çalışma olmasına göre hesaplama yapılması hatalı olup bozma sebebidir.
Davalı temyizi yönünden ise yıllık izin kullanılan dönemlerin fazla çalışma hesabında dışlanmaması hatalı olup bozma sebebidir.
3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 233. maddesi uyarınca;
a)Yemin, mahkeme huzurunda eda olunur.
b)Hâkim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi hâlinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker.
c)Yemin edecek kimse, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse; hâkim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhâl bu konuda kararını verir.
d)Sonra "Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?" diye sorar. O kimse de "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum." demekle yemin eda edilmiş sayılır.
e)Yemin eda edilirken, hâkim de dâhil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkacağı belirtilerek yeminin şekli anlatılmıştır.
6100 sayılı Kanun"un 238. maddesi uyarınca yemin tutanağı düzenlenir. Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder.
Yemin, davadaki bir olayın ispatı için tarafın teklif ettiği bir doğrulatma beyanıdır. Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Yemin teklif edilen kimse yemini eda etmeye hazır olduğunu bildirdikten sonra diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil gösteremez. Yemin mahkeme huzurunda eda olunur ve yemin eda edilirken hakim dahil hazır bulunan herkes ayağa kalkar. Hakim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır, yalan yere yemin etmesi halinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker.
Hakim yemin edecek kimseye,"size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?" diye sorar. Yemin edecek kimse "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum." şeklinde beyanda bulunduğu takdirde yemin eda edilmiş olur. Yemin şekli yöreye, taraflara, örf ve adete göre değiştirilemez.
Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder. Yemin eden sebat ettiğini bildirirse yemin metni kendisine imzalattırılır ve yemin işlemi tamamlanmış olur. Sebat etmediğini bildirirse yalan yere yemin etme suçu oluşmaz.
Somut olayda, davacıya kullandığı yıllık izinler yönünden yaptırılan , tutanağa yansıyan yemin şeklinin kanunda yer alan usule uygun olmadığı anlaşılmakla usule aykırı olarak yemin ettirilmesi hatalı olup bozma nedenidir. Usulüne uygun yemin yaptırılmalı sonucuna göre karar verilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.