MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında ortaklık ilişkisinin bulunduğunu, müvekkili tarafından davalıya ödenen 23.000,00 Euro alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini ve ortaklık döneminde elde edilen kazancın tespiti ile birlikte davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davayı 23.000,00 Euro yönünden kabul ettiğini beyan etmiş, diğer talepler açısından davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 23.000 Euronun dava tarihi olan 08.07.2013 tarihinden itibaren Euro cinsinden yabancı paraya devlet bankaları tarafından uygulanan en yüksek faiz oranında mevduat faizinin işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğine dair hiçbir delilin bulunmaması, davalının duruşmadan önce davayı kabul etmesi hususları gözönüne alındığında HMK.nun 312/2 gereği yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, yargılama giderleri davacının üzerinde bırakılmış, harcın davacıdan alınmasına karar verilmiş, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK 312. md. göre; Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6. maddesine göre; Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Somut davada; davacı tarafından davalı aleyhine keşide edilen ... 4. Noterliğinin 16.05.2013 tarih ve 13148 yevmiye nolu ihtarnamesi ile, dava konusu alacağın davalıdan talep edildiği, işbu ihtarnamenin 20.05.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından ... 4. Noterliğinin 21.05.2013 tarih ve 13576 yevmiye nolu ihtarname ile cevap verildiği, davacı tarafından ... 4. Noterliğinin 18.06.2013 tarih ve 16469 yevmiye nolu ihtarname ile davalının cevabi ihtarnamesine cevap verildiği ve tekrar dava konusu alacağın talep edildiği, davalının talep edilen alacağı davacıya ödemediği için işbu davanın açıldığı, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözardı edilerek, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, peşin alınan harcın davalıdan alınmasına karar verilmemesi, bakiye harcın davacıdan alınmasına karar verilmesi ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.