Esas No: 2022/20
Karar No: 2022/2583
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/20 Esas 2022/2583 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir'de, resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm giyen bir kişi hakkında açılan kanun yararına bozma istemine ilişkin yapılan değerlendirmede, sanığın eylemleri arasında farklılık olduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağına hükmedildi. İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın kanun yararına bozulmasına yönelik ihbarname reddedildi ve dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildi.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1. maddesi (resmi belgede sahtecilik)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1. maddesi (zincirleme suç hükümleri)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi (bozma istemi)
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 25.10.2021 tarih ve 2020/6035 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.11.2021 tarih ve KYB-2021/132743 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2018 tarihli ve 2016/867 esas, 2018/431 sayılı kararının, "sanık hakkında 2012 yılı Mart ayında gerçekleşen resmi belgede sahtecilik eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/11/2016 tarihli ve 2016/37429 esas sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2018 tarihli ve 2016/867 esas, 2018/431 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verildiği, yine 12/03/2014 tarihli resmi belgede sahtecilik eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 08/11/2016 tarihli ve 2016/34140 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2017 tarihli ve 2016/351 esas, 2017/364 sayılı kararı ile mahkûmiyetine karar verildiği, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi uygulanarak verilen mahkumiyet kararının, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 04/04/2018 tarihli ve 2018/397 esas, 2018/760 sayılı başvurunun esastan reddine ilişkin kararı ile kesinleştiği,
Her ne kadar sanık hakkında İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesince görülen kamu davasında suç tarihi 2012 yılı Mart ayı, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesince görülen kamu davasında suç tarihi 12/03/2014 olması nedeniyle suç tarihleri nazara alındığında anılan kamu davalarında sanığa atılı suçlar yönünden uzunca bir zaman aralığı söz konusu olmasına rağmen çalıntı ve/veya ağır hasarlı otomobilleri alarak motor şase numaralarını değiştirmek şeklinde gerçekleşen eylemlerin sanık tarafından meslek haline getirildiği, sanık tarafından araçlar üzerinde gerçekleştirdiği eyleminin ancak özel bir kriminal incelemeye tabi tutularak tespit edilebileceği ve bu tespitin suça konu araçların noter aracılığı ile satılarak üçüncü kişilere devrine ayrıca araç muayenesine engel teşkil etmediği hususları da dikkate alındığında uzun zaman alacağı, bu haliyle suç tarihleri arasında uzun bir zaman aralığı söz konusu olmasına rağmen eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, her iki suçun da 08/11/2016 tarihli ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, 5237 sayılı Kanunu'nun 43/1. maddesinde yer alan ''Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.'' şeklindeki düzenleme de öngörülen zincirleme suç hükümleri uygulandıktan sonra İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27/10/2017 tarihli karar ile verilen cezanın mahsup edilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
5237 sayılı TCK'nin 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesinin gerekeceği, farklı suç işleme kastının bulunması halinde ise her eylemin ayrı suçları oluşturacağı, somut olayda; sanığın eylemleri arasında uzun bir sürenin olması, sahteciliğe konu araçların ve suçtan zarar görenlerin farklı olması ile tüm dosya kapsamına göre, eylemlerin TCK'nin 43. maddesinde belirtilen bir suç işleme kararının icrası kapsamında zincirleme olarak gerçekleştirildiğinin kabul edilemeyeceği, yenilenen kasıtlarla ve birbirinden bağımsız olarak gerçekleştirildiği anlaşılmakla; İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.05.2018 tarihli 2016/867 Esas ve 2018/431 Karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.