15. Ceza Dairesi 2015/4150 E. , 2018/2963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, iftira
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52, 53. ve TCK"nın 267/1, 269/3-b, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet, mahsup
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve iftira suçlarından sanığın mahkumiyetine dair hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık ..."un müşteki ..."un işyerinde çalıştığı, müşteki ..."un ise kardeşi olduğu; 09/12/2009 tarihinde börek dağıtımı için... plakalı araçla işyerinden ayrıldığı, araçta bulunan 2 adet lastik, 1 adet istepne ve 1 adet telefonun sanık tarafından satıldığı, geri getirmediği aracı teslim etmek için 200 TL para istediği müşteki ...."ın ihbarı üzerine polislerce yakalanıp, aracın bulunduğu yeri gösterdiği, yakalandığında kardeşi olan müşteki ..."un bilgilerinin yazılı ve kendisine ait resmin bulunduğu nüfus cüzdanını sunup kardeşinin kimlik bilgilerini beyan ettiği, sanık hakkındaki soruşturmanın ... adıyla sürdürüldüğü ve davanın da bu şekilde açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/02/2010 tarih, 2009/1144 Esas, 2010/64 Karar sayılı kararıyla, sanık sıfatıyla müşteki ... hakkında TCK"nın 155/2, 62, 52, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği, kararın 11/02/2010 tarihinde kesinleştiği, müşteki ..."un suçu işleyen kişinin kardeşi ... olduğuna ilişkin yargılamanın yenilenmesi istemli 30/05/2011 tarihli dilekçesini mahkemeye sunduğu, yapılan yargılama sonucunda anılan mahkemenin 20/10/2011 tarih, 2011/193 Esas, 2011/421 Karar sayılı kararıyla önceki hükmün iptali ile müşteki ..."un beraatine karar verilip, sanık hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, bu suretle sanığın atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık hakkında iftira suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanık savunması, müşteki beyanı ile dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın gerçek kimliğinin, müşteki ..."un yargılamanın iadesi istemli dilekçesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda ortaya çıktığı ve kendiliğinden iftirasından dönmediğinin anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanarak, TCK"nın 269/3-b maddesiyle cezasından indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından ve sanık hakkında TCK"nın 53/1 maddesinde öngörülen güvenlik tedbirlerine hükmolunmamış ise de, 5237 sayılı TCK"nın 53.maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılmanın kanuni sonucu olması nedeniyle infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanık savunması, müşteki beyanı ile dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-) Sanık hakkında 26/01/2012 tarih, 2012/7837 Esas sayılı iddianame ile 5237 sayılı TCK"nın 155/1.maddesi gereği "güveni kötüye kullanma" suçundan dava açılmış olunmasına karşın sanık hakkında ek savunma hakkı verilmeksizin 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilerek, TCK"nın 155/2 maddesinin tatbiki ile "hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma" suçundan hüküm kurulması,
b-) 10/12/2009 tarihinde yakalanan sanığın bulunduğu yeri gösterdiği aracın müştekiye teslim edildiği ve araçta bulunan 2 adet lastik, 1 adet istepne ile işyerinin işleri için verilen 1 adet telefonun sanık tarafından satıldığının anlaşılması karşısında; müşteki Abdullah"tan, kısmi iade nedeniyle rızası bulunup bulunmadığı sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-) Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d-) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararı, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.