Esas No: 2021/41545
Karar No: 2022/2584
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/41545 Esas 2022/2584 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/41545 E. , 2022/2584 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21.09.2021 tarih ve 2019/21657 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.10.2021 tarih ve KYB-2021/115972 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası ay adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2019 tarihli ve 2019/134 esas, 2019/156 sayılı kararını; adı geçen sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2019 tarihli ve 2018/919 esas, 2019/70 sayılı kararını; aynı sanığın, anılan suçtan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli ve 2018/726 esas, 2019/220 sayılı kararının, "Sanığın bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlemiş olduğu mühür bozma suçu nedeniyle Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2019 tarihli ve 2018/641 esas, 2019/286 sayılı kararının istinaf edilerek, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin 07/05/2019 tarihli ve 2019/3742 esas, 2019/3338 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleşmiş bulunması karşısında, karar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmesine kanunî imkân bulunmamakla birlikte, Cumhuriyet Savcısı tarafından istinaf başvurusunun esastan red kararına karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/A maddesi kapsamında mahallinde itiraz yoluna başvurulabileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/134 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 24/04/2017, iddianame düzenleme tarihinin ise 20/12/2018 olduğu, Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/919 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 09/10/2017, iddianame düzenleme tarihinin ise 12/12/2018 olduğu, Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/726 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 02/11/2017, iddianame düzenleme tarihinin ise 01/11/2018 olduğu, üç suçun da 01/11/2018 tarihli ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, anılan üç dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve suç tarihlerinin yakınlığı dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2019 tarihli, 2019/134 Esas ve 2019/156 Karar sayılı, Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.02.2019 tarihli, 2018/919 Esas ve 2019/70 Karar sayılı ve Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 28.03.2019 tarihli, 2018/726 Esas ve 2019/220 Karar sayılı kararlarının, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyaların mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.