18. Ceza Dairesi 2019/16015 E. , 2020/6310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Fuhuş, reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre ve cezaevinde bulunan sanık ..."a Mahkemece, gerekçeli kararın, 5271 sayılı CMK"nın 35/3. maddesine uygun olarak “Okunup anlatılmak suretiyle” tebliğ edilmesi gerekirken sadece “okumak/almak” suretiyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu suretle sanık ..."ın temyiz istemi süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü:
A- 5235 sayılı Kanun"un 25. ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemeleri"nin 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan karar uyarınca 20/07/2016 tarihinde göreve başlaması, Yargıtay 14. Ceza Dairesi"nin 29/01/2015 tarih 2014/8607 E., 2015/732 sayılı kararıyla bozulan ilk hükümden sonra yapılan yargılama sırasında suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan açılan davanın bu dava ile birleştirilmesi, suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan verilen mahkumiyet hükümleri yönünden Yargıtay incelemesinden geçmiş bir karar bulunmaması karşısında, bu hükümlerin istinaf kanun yoluna tabi olduğu,
Anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafii, sanık ... ve katılan ... vekilinin temyiz davası isteği hakkında, tebliğnameye aykırı olarak KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın incelenmeksizin, görevli ve yetkili Bölge Adliye Mahkemesi"ne iletilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GERİ GÖNDERİLMESİNE,
B- 15 yaşını tamamlamış olan mağdur ..."nın şikayet ve davaya katılma hakkının kendisine ait olduğu ve 13/06/2016 tarihli duruşmada sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."dan şikayetçi olmadığını belirttiği anlaşılmakla, bu sanık ve suça sürüklenen çocuk yönünden katılan sıfatı bulunmayan mağdur vekilinin hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye aykırı olarak mağdur vekili tarafından yapılan sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
C- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında fuhuş suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizinin incelenmesinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Katılan ..."nın aşamalardaki beyanları, katılan ..."ın kolluk aşamasındaki beyanı ve şikayet tarihi gözetildiğinde sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın katılana yönelik fuhuş eylemlerini katılanın on sekiz yaşını doldurmasından sonra gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların TCK"nın 227/2. maddesi yerine TCK"nın 227/1. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilerek haklarında fazla ceza tayin edilmesi,
2- TCK’nın 227/4. maddesinde sayılan "Mağdurun çaresizliğinden yararlanma" mağdurenin içinde bulunduğu ve üstesinden gelemediği maddi veya manevi anlamda elverişsiz durumdan yararlanmak suretiyle mağdurun fuhşa razı edilmesidir. Yani mağdurun çaresizliğinden yararlanılarak fuhuş suçunun işlendiğinden söz edilebilmesi için failin mağduru fuhşa sevk veya fuhuş yapmaya razı ederken bu durumdan özellikle yararlanmış olması, mağdurun içinde bulunduğu olumsuz koşullardan başka türlü kurtulma imkânı bulunmadığı fikri oluşturularak fiile razı edilmesi ve bunun sonucu fuhşa sevkedilmesi ve fuhuş yapmasının sağlanması gerekir. Bu çaresizliğin sebebi güçsüzlük, sağır- dilsizlik, akıl hastalığı gibi fiziksel durumlar veya işsizlik, yoksulluk, madde veya alkol bağımlılığı, açlık gibi şahsi duruma bağlı durumlardan kaynaklanabilir. Bu açıklamalar göz önüne alınarak dosya kapsamında katılanın paraya ihtiyacı olduğu için, para kazanmak amacıyla rıza ile fuhuşa yönelmesinde sanık ..."nın, mağdurun çaresizliğinden yararlanmasından söz edilemeyeceği gözetilmeden, anılan Kanun maddesi ile arttırım yapılmak suretiyle sanık ... hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
3- Sanık ..."in tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi ve bir kısım sanıkların da beyanlarında sanık ..."i tanımadıklarını belirtmeleri karşısında; mağdurun soruşturma aşamasındaki soyut beyanı dışında, atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin bir delil bulunmadığı gözetilmeden yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
4- Sanık ... hakkında daha önce kurulan hükmün katılan vekili ve sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesince bozulduğu, kurulan ikinci hükmün sanık aleyhine olduğu, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/1,2. maddeleri gereğince sanığın savunması alınmadan hüküm kurulması,
Kabüle göre de;
5- a) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ..."ın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda katılan ..."nın birden fazla kez fuhuş yapmasına aracılık etmelerine rağmen, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerde TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
b) Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, katılan ... vekili, sanık ... ve ... müdafii, suça sürüklenen çocuk ... ile sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.