Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/7795 Esas 2016/6140 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7795
Karar No: 2016/6140
Karar Tarihi: 12.04.2016

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/7795 Esas 2016/6140 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/7795 E.  ,  2016/6140 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm :CMK"nın 231/11. maddesi gereğince 28/10/2010 tarihli hükmün açıklanarak, TCK"nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet.


    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28/10/2010 tarih ve 2010/869-928 E-K sayılı, 30.11.2010 tarihinde kesinleşmiş bulunan ilamı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip, 5 yıl denetim süresi belirlenen sanığın denetim süresi içinde, 06.06.2014 tarihinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11.11.2014 tarih ve 2014/235 E. 2014/561 K. sayılı ilamı ile mahkumiyetine karar verildiği, kararın 27.11.2014 tarihinde kesinleştiği, CMK’nın 231/11. maddesi gereğince yapılan ihbar üzerine duruşma açılarak .... Asliye Ceza Mahkemesi’nce 19.01.2015 tarih ve 2014/1137 E. 2014/64 K. sayılı hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmakla;
    Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete ‘de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:
    05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK"nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin
    terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderlerini 18 TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, yargılama giderinin sanığa yükletilmesi düzelterek onama konusu yapılmamış olup, tebliğnamede bu yönden düzelterek onama öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.