4. Ceza Dairesi 2017/23324 E. , 2018/1699 K.
"İçtihat Metni"
İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Bursa 14 . Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04/12/2007 tarih ve 2006/ 1601 esas, 2007/ 1124 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 22.02.2012 tarih ve 2010/ 6086 esas, 2012/3432 karar sayılı kararıyla;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
Sanığa yükletilen imar kirliliğine neden olma, mühür bozma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu, cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 22.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2017 tarih ve 2017/ 60723 sayılı yazısı ile;
İtiraza konu olan husus, sanık hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan TCK"nun 43/1 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığına ilişkindir.
5237 sayılı TCK"nun 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için;
a- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi,
b- İşlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması,
c- Bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir.
5237 sayılı TCK"nun 43/1. maddesinde bulunan “değişik zamanlarda” ifadesinin açıklığı karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için suçların farklı zamanlarda işlenmesi gerektiği konusunda öğreti ve uygulamada tam bir görüş birliği bulunmaktadır. Bununla birlikte, zincirleme suçun oluşumu için işlenen suçlar arasında ne
kadar zaman geçmesi gerektiği konusunda genel ve mutlak bir kural koymak mümkün olmadığından, hangi süre içerisinde işlenirse işlensin, işlenen suç başlangıçtaki genel niyete veya suç işleme konusundaki tek karara dayanıyor ise zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
Bu kapsamda, işlemiş olduğu suçtan dolayı henüz hakkında iddianame düzenlenmeden, sanığın aynı suç işleme kararıyla ve aynı mağdura karşı yeniden suç işlemesi durumunda, hukuki kesinti gerçekleşmeden aynı suçun işlenmesi söz konusu olduğundan sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Bu ahvalde sanığın her suçtan ayrı ayrı cezalandırılması yoluna gidilmeyecek, sanığa bir suçtan ceza verildikten sonra hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle cezasından artırım yapılacaktır.
Zincirleme suça dâhil olan bir suçtan bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak mahkemece; kesinleşen hükme konu eylem de gözönüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulmalı, kesinleşen hükümdeki ceza sonuç cezadan indirilmeli, böylece yargılaması devam eden suça ilişkin ceza belirlenmelidir.
Bu kapsamda suç konusu taşınmaza ilişkin eylemler incelendiğinde;
Sanık ... hakkında suça konu taşınmaza ilişkin olarak 09/05/2006 tarihinde düzenlenen tutanak ile suç duyurusunda bulunulması üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı"nın 05/07/2006 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılmış, Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/12/2007 tarihli kararı ile imar kirliliğine neden olmak suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası, mühür bozma suçundan ise 9 ay hapis cezasına hükmedilmiş, Yüksek Dairenizin 2010/6086 E. 2012/3432 K. sayılı ilamı ile bu kararın 22/02/2012 tarihinde onanmasına karar verilmiştir.
Diğer taraftan, sanık hakkında aynı taşınmaza ilişkin olarak 16/02/2006 tarihinde düzenlenmiş olan bir tutanak ile suç duyurusunda bulunulduğu, Bursa Cumhuriyet Savcılığı"nın 11/05/2006 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/02/2007 gün ve 2006/251 E., 2007/83 K. sayılı kararı ile imar kirliliğine neden olmak suçundan 10.950 TL adli para cezasına hükmedildiği ve bu kararın Yüksek Dairenizin 23/02/2011 gün ve 2009/1827 E., 2011/2444 K. sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır.
İtiraza konu olayla ilgili olarak yapılan incelemede; sanık hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan kurulan hükme ilişkin olarak aşağıda açıklanan nedenle itiraz yasa yoluna başvurulması gerektiği düşünülmüştür;
Aynı taşınmaza ilişkin 11/05/2006 tarihli iddianamenin, 16/02/2006 ve 09/05/2006 tarihli her iki tutanak tarihinden sonra düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirilen eylemler nedeniyle TCK"nın 43/1"inci maddesi uygulanarak bulunacak sonuç cezadan, 16/02/2006 tarihli tutanaktan dolayı Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/02/2007 tarihli kararı ile verilen cezanın TCK"nın 63. maddesi uyarınca mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Hususu usul ve yasaya aykırı olduğundan sanık lehine itiraz yoluna başvurulmuştur.
./..
.3.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2007 gün ve 2006/1601 E., 2007/1124 sayılı kararına ilişkin Yüksek Dairenizin 22/02/2012 gün ve 2010/6086 E. 2012/3432 K. sayılı ilamının düzeltilmesi, belirtilen nedenler gözetilerek yerel Mahkeme hükmünün bozulması, itirazın yerinde görülmemesi halinde dosyanın görüşülmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesi "" isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, imar kirliliğine neden olma suçundan, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 22/02/2012 tarihli kararına yönelik ve sanığın eyleminin TCK"nın 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine dair bozma talebine ilişkindir.
II- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 22/02/2012 tarih ve 2010/ 6086 esas, 2012/ 3432 karar sayılı mühür bozma suçu yönünden itiraz olmadığından bu suç inceleme dışı bırakılarak hükümde sadece imar kirliliğine neden olma suçu yönünden verilen onama kararının KALDIRILMASINA,
Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04/12/2007 tarih ve 2006/1601 esas, 2007/1124 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında daha önce suça konu yer ile ilgili olarak 16.02.2006 tarihli yapı tatil zaptı uyarınca 11.05.2006 tarihinde düzenlenen iddianame ile yapılan yargılamada, Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/251 Esas sayılı dosyası ile TCK "nın 184/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verildiği ve hükmün kesinleştiği, incelemeye konu dosyada ise, aynı yer ile ilgili olarak sanığın ilk tutanaktan sonra yapım faaliyetine devam ettiğini saptayan 09.05.2006 tarihli yapı tatil zaptına istinaden dava açıldığı, ancak yapı tatil zaptının Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/251 Esas sayılı dosyasına konu iddianamenin kabul tarihinden önce olması nedeniyle hukuki kesintinin oluşmadığının ve incelemeye konu dosyaya ilişkin yapı tatil zaptında tespit edilen imara aykırılıkların atılı suçu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/251 esas sayılı ilk davada verilen ceza üzerinden zincirleme suç hükmü uyarınca TCK’nın 43’ncü maddesiyle artırılacak miktar kadar ceza vermek yerine, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.