Esas No: 2021/34686
Karar No: 2022/2600
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/34686 Esas 2022/2600 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde, sanığın nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından dolandırıcılık suçu yönünden TCK'nin 167. maddesi ve özel belgede sahtecilik suçu yönünden ise 5809 sayılı Kanun hükümleri de gözetilerek mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi kararı verilmiştir. Ayrıca, hükümlerin bozulması kararına Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri uygun görülmüştür. Kararda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi ve 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler ile ilgili açıklamalar da yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, 5490 sayılı Kanun'a aykırılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen 2. fıkrasındaki “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmüne aykırı olarak, sanık ... ....'nin yokluğunda verilen hükmün sanığın sorgusunda bildirdiği adrese tebliğe çıkartılmasından sonra iade edilmesi üzerine MERNİS adresine tebligat yapılması gerekirken, daha önce adli mercilerce usulüne uygun bir tebligat yapılmayan adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işlemleri geçersiz olduğundan sanık....'nin öğrenme üzerine verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Sanık .... hakkında 5490 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik sanık ......’nin temyizinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan; sanığın temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mercisinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık ...’un temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip usulüne uygun olarak 11.08.2016 tarihinde tebliğ olunan hükmün, sanık tarafından 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 04.10.2016 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından; temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3-Sanık ... .... (......) hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ...’nın diğer sanık ... ile birlikte başından beri fikir ve eylem birliği içerisinde katılan adına düzenlettirdikleri nüfus cüzdan talep belgesi ile nüfus idaresinden nüfus cüzdanı aldıkları, bu nüfus cüzdanını kullanarak katılan adına sahte GSM abonelik sözleşmeleri temin ettikleri, kullanılan hatlar nedeniyle ortaya çıkan borcu icra kanalıyla katılana ödettikleri tüm dosya kapsamındaki delillerden anlaşıldığından, sanığın nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından dolandırıcılık suçu yönünden TCK'nin 167.maddesi ve özel belgede sahtecilik suçu yönünden ise 5809 sayılı Kanun hükümleri de gözetilerek mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.