1. Ceza Dairesi Esas No: 2008/4832 Karar No: 2012/642 Karar Tarihi: 09.02.2012
Silahla Yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2008/4832 Esas 2012/642 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda sanık Tuncer'in suçunun sabit olduğu kabul edilmiş ve ceza azaltıcı sebepler dikkate alınarak cezası belirlenmiştir. Ancak sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu tespit edilmesine rağmen yaralama suçu yerine mahkeme tarafından yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca, sanık Tuncer hakkındaki belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması sebebiyle velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın süresi, şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğu göz önüne alınmamıştır. Bu sebeplerden dolayı karar kısmen bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesidir. Bu madde belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmayı ve kısıtlamayı düzenlemektedir.
1. Ceza Dairesi 2008/4832 E. , 2012/642 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 3 - 2006/258423 MAHKEMESİ : Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO : 04/07/2006, 2006/61 (E) ve 2006/196 (K) SUÇ : Silahla Yaralama
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Tuncer"in suçunun sübutu kabul, takdir ve tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin tahrike vesaireye; sanık müdafiinin eksik incelemeye, yasal savunmaya vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1-Sanığın, katılanı bıçakla, göğüs ve batın bölgelerinden iki isabetle yaraladığı, bunlardan göğüsteki yaranın hemotoraksa, batındaki yaranın ise karaciğerde kesiye neden olduğundan, katılanın her iki yara nedeniyle de ayrı ayrı yaşamsal tehlike geçirdiği, sanığın olay yerinde bulunan tanık Gökhan ile katılan yakınlarının gelmesi üzerine eylemine devam edemediği olayda, hedef alınan vücut bölgeleri, kullanılan aletin özelliği, yaraların niteliği ve engel durum bulunması hususları dikkate alındığında, sanığın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, öldürmeye teşebbüs suçu yerine, yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılan sanık hakkında velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirile kısıtlamanın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 09/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.