Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/34571 Esas 2016/1113 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/34571
Karar No: 2016/1113
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/34571 Esas 2016/1113 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/34571 E.  ,  2016/1113 K.
"İçtihat Metni"

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
TARİHİ :


DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı Ö. Tavukçuluk Ltd. Şti. ile davalı avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde işçi olarak çalışmaya başlatılırken bono alındığını, iş sözleşmesinin sona ermesi üzerine işverenin bu bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığını belirterek, icra takibine konu bono sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; öncelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince birden fazla davacının aynı dava dilekçesiyle dava açabilmesi veya birden fazla davalının aynı dava dilekçesi içerisinde taraf olarak gösterilmesi için aralarında zorunlu ya da ihtiyari dava arkadaşlığının bulunması gerektiğini, davalılar arasında zorunlu yada ihtiyari dava arkadaşlığının bulunmaması sebebiyle usulden reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ö. Tavukçuluk San. Tic. Ltd. Şti. vekili; davanın öncelikle husumet yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, senetlerin boş olarak işe girerken davacıya imzalatılmış olmasına, borçlu isim ve adreslerinin tanık Ekrem tarafından yazılmış lehtar ve miktar kısımlarının başka bir kişi tarafından yazılmış olduğunun anlaşılmasına ve tarafların aralarında daha sonra imzaladıkları protokol içeriği karşısında, takibe konu bonoların iş sözleşmesi kurulurken ya da devamı sırasında davacıdan boş olarak alındığı, her hangi bir bedelinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, kanuni süresi içinde davacı, davalı ve davalı Ö. Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz etmişlerdir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı lehine vekalet ücretinin nisbi olması gerekip gerekmediği, icra takibi sırasında yapılan ödemeler sebebiyle davaya istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 72. maddesinin altıncı fıkrasının, menfi tespit davası zamanında tedbir kararı alınmamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yolundaki hükmünün gözönünde bulundurulması gerekir.
Davacı menfi tesbit davası süresince icra takibinin devam ettiğini ve ödemeler yapıldığını iddia etmektedir. Mahkemece, menfi tespit davası süresince icra dosyasına yapılan ödemeler yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3-Ayrıca, davacı yararına icra takibi değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.