
Esas No: 2009/12231
Karar No: 2010/3383
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/12231 Esas 2010/3383 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ankara 5. Aile Mahkemesi
TARİHİ :14.05.2008
NUMARASI :Esas no: 2007/1365 Karar no:2008/547
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacılar vekili, dava dilekçesinde yabancı ilamın tenfizi isteği yanında evlat edinilen çocuğun nüfus kaydındaki “baba adının” ve “soy isminin” değiştirilmesi isteğinde de bulunmuştur. Bu istek, tenfizin eki niteliğinde olmadığından harca tabidir. Başvurma harcı yatırılmıştır. Davacılara peşin harcın tamamlanması için önel verilmesi (Harçlar Kanunu md.30-32) harcın tamamlanması halinde delillerin birlikte değerlendirilip bu istekler yönünden sonucu uyarınca hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ. Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin yukarıda 1.bentte gösterilen nedenle ONANMASINA,temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.24.02.2010 (Çrş.)
KARŞI OY YAZISI
Dava ile; yabancı mahkemece verilen evlat edinme kararının tanınması ve tenfizinde karar verilmesiyle birlikte, evlatlığın nüfus kaydındaki baba adının ve soyadının, evlat edinenin adı ve soyadı olarak değiştirilmesi de istenmiştir. Alman mahkemesince; davacı .... eşinin, önceki evliliğinden olma çocuğunu evlat edinmesine karar verilmiştir. Evlat edinme olaylarına ilişkin yabancı adli ve idari makamlarca verilen ve o ülkenin hukukuna göre kesinleşmiş olan veya kesin hüküm gibi sonuç doğuran karar ve belgelerin Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz veya tanıma kararı verilmesine bağlıdır. (Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik m.105/10) Evlat edinmenin hükümleri, evlat edinenin milli hukukuna tabidir. (5718 s. MÖHUK m.18/3) Olayda evlat edinen ve evlatlık Türk vatandaşı olduğuna göre, evlat edinmenin hüküm ve sonuçları Türk hukukuna tabi olacaktır. Türk Medeni Kanununun 314/2.maddesine göre, evlatlık küçük ise evlat edinenin soy adını alır. Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Aynı hüküm Soyadı Nizamnamesinde de yer almaktadır. Evlat edinmeye ilişkin Yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, evlatlığın kaydı idarece evlat edinenin aile kütüğüne taşınır.(5490 s. NHK.m.29/1, Yönetmelik m.105/1) Bu yasal hükümler uyarınca; evlatlık, evlat edinenin soyadını kanun gereği kendiliğinden almaktadır. Evlat edinmenin kanuni sonucu hakkında mahkemeden ayrıca karar istenmesine lüzum bulunmamaktadır. Bu hususta bir yargı kararına gerek bulunmadığına göre, evlatlığın soyadı ve baba adıyla ilgili isteğin harca tabi bir yargı işlemi olarak kabul edilemeyeceği de açıktır. Bu bakımdan, mahkemece, sadece evlat edinmeye ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken evlatlığın soyadı ve baba adıyla ilgili de hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu sebeple bozulmalıdır. Değerli çoğunluğun evlatlığın soyadı ve baba adıyla ilgili isteğin “harca tabi olduğuna” ilişkin bozma görüşüne yukarıda belirttiğim sebeplerle iştirak etmiyorum.