Mahkemesi :Sulh Ceza) Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b-e, 62, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet.

Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ile sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 12:30 sıralarında sanık ..."in (...) yönetimindeki otomobil ile yerleşim yeri dışında, 7,00 metre genişliğinde, refüjle bölünmüş, tek yönlü, eğimsiz, düz, kuru, asfalt kaplama yolda ... istikametinden ... istikametine sağ şerit üzerinde seyrederek olay yerine gelip, yolun soluna manevra yaptığı sırada, aynı yönde, sol şeridi takiben seyreden sanık ..."ın yönetimindeki otomobilin önünü kapatmak suretiyle çarpışmaları sonucunda, katılan ..."ın 6. derece kırık oluşacak şekilde yaralandığı olayda, sanık ..."in (...) asli kusurlu, sanık ..."ın ise tali kusurlu olarak kabulünde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği, bu kapsamda her ne kadar sanık ... tali kusurlu ise de; mağdurun yaralanmasının derecesi gözetilip, temel ceza tayininde alt sınırdan bir miktar uzaklaşılması gerektiği, yine asli kusurlu sanık ... (Kurşun) hakkında da diğer sanığa verilen ceza miktarı ve mağdurun yaralanması göz önüne alınarak, alt sınırdan daha da fazla uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 231. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.