20. Ceza Dairesi 2019/544 E. , 2019/1255 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2016/20-356 E. -2018/683 K. sayılı kararı ile sanık ... yönünden, Dairemizin 18/01/2016 gün ve 2015/1605 E.- 2016/128 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın tevdiine karar verildiği anlaşılmakla dosyanın incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dosya kapsamından, sanığın 23/09/2007 tarihinde üzerinde ele geçen TCK"nın 188/6. maddesi kapsamında yer alan 10 adet "clonazepam" etkin maddesi içeren tableti, TCK"nın 188/3. maddesi uyarınca "satışa arz etme" seçimlik hareketini tamamlamış olduğunun anlaşılması karşısında; "kolluk görevlilerinin müdahalesi sonucu "üçüncü kişilere satma" eylemini tamamlayamaması" gerekçe gösterilerek, sanık hakkında, şartları oluşmadığı halde, TCK’nın 35/2. maddesi gereği teşebbüs hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
2-UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında 16/09/2007 tarihinde işlediği "uyuşturucu madde ticareti yapma" eylemi nedeniyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 20/11/2007 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 19/06/2008 tarihli, 2007/322 esas ve 2008/194 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda TCK"nın 188/3, 62,52,53. maddeleri uyarınca verilen 4 yıl 2 ay hapis ve 1500 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, Dairemizin 14/07/2016 tarihli, 2016/2263 esas ve 2016/4548 karar sayılı ilamı ile "düzeltilerek onanmasına" karar verildiği; temyize konu dosyada ise sanığın 23/09/2007 tarihli eyleminden ötürü, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 01/11/2007 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı anlaşılmakla, her iki dava arasında hukuki kesinti bulunmadığı da gözetilerek, belirtilen davada hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, adı geçen dosyanın aslı veya onaylı örneği de dosya içine konularak incelenip, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerin zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması", aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
4-... Kriminal Polis Laboratuvarınca alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Adli emanete kayıtlı uyuşturucu maddenin müsaderesine ilişkin hüküm fıkrasında, uygulama maddesinin "TCK"nın 54/4. maddesi" yerine, "TCK"nın 4/1. maddesi" olarak yanlış gösterilmesi,
6-Kabule göre de; temyize konu eylemi nedeni ile hakkında iki yılın altında hapis cezasına hükmedilen sanığın, adli sicil kaydında yer alan temyize konu suç tarihinden önce işlediği kasıtlı suçlara ilişkin sabıkalarının silinme şartlarının oluştuğu ve arşiv kaydına alındıkları anlaşılmakla, sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışılarak, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 28/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.