20. Hukuk Dairesi 2016/1802 E. , 2016/8355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 02/02/2015 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04/10/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile diğer taraftan ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu ... köyünde bulunan 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 2009 yılında yapılan kadastro sırasında, ahşap ev ve kargir 3 katlı ev ve ahşap samanlık ve bahçesi vasfıyla bir kısım ... mirasçıları adına tespit edilmiş ise de dava konusu taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/135 E. ve ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/150 E. sayılı dosyalarında davalı olması nedeni ile tutanağın yüzölçüm hanesi boş bırakılarak kadastro tutanağı kadastro mahkemesine devredilmiş, ... Kadastro Mahkemesinin 2009/59 E. sayılı dosyasına davalı olarak kaydedilmiştir.
Birleştirilen ... Kadastro Mahkemesinin 2009/117 E. - 19 K. sayılı dosyasında; davacılar ... ve ... vekili; ... Sulh Hukuk Mahkemesine sunduğu 10.07.2008 tarihli dava dilekçesi ile; ... ve ..."e karşı, sınırlarını bildirdiği 9540 m² yüzölçümlü taşınmazın davacıların mülkiyetinde olduğu, bu taşınmazın doğusunda bulunan yol ile bu yolun bir kısmını oluşturan dere yatağının diğer sınırında davalıların kullanımında olan taşınmazın bulunduğu, davalıların dere yatağını doldurmak ve yol olarak kullanılan kısmı da kendi yerlerine dahil etmek sureti ile müdahalede bulundukları iddiası ile davalıların yol ve dere yatağına yaptıkları müdahalenin men"ini talep etmişler, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/150 E. - 2009/218 K. sayılı kararı ile dava konusu taşınmaz hakkında 128 ada 1 parsel sayısı ile kadastro tutanağı tutulduğu görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, kadastro mahkemesince ise dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 2009/59 E. sayılı dosyasında davalı olması nedeni ile dosyaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleştirilen ... Kadastro Mahkemesinin 2010/50 E. - 23 K. sayılı dosyasında; davacı ... vekili; ... Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 26.02.2003 tarihli dava dilekçesi ile ..."e karşı, sınırlarını bildirdiği, muris ..."den kalan eski ev bahçesine davacının 1984 yılında yeni bir evin inşaasına başladığı ve bu evi tamamladığı ve bu evde kardeşi ..."in eşi davalının oturmaya başladığı, davalının eşi ve davacının da kardeşi İbrahim"in 1983 yılında bir trafik kazasında yaralandığı sonra da böbrek hastası olduğu ve ölene kadar çalışabilme erkinden yoksun kaldığı, bu durum karşısında davacının hem bu evin yapımını hem de davalı ile çocuklarının geçimini üstlendiğini, buna rağmen davalının bu evi kendisinin yaptırdığını ileri sürdüğünü belirterek dava konusu taşınmazda bulunan iki katlı evin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş, asliye hukuk mahkemesinin
2008/135 E. - 2009/112 K. sayılı kararı ile dava konusu taşınmaz hakkında 128 ada 1 parsel sayısı ile kadastro tutanağı tutulduğu görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, kadastro mahkemesince ise; dava konusu taşınmazın kadastro mahkemesinin 2009/59 E. sayılı dosyasında davalı olması nedeni ile dosyaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleştirilen dosyalar üzerinden yapılan yargılama sırasında, ... Adliyesinin kapanması sonucu dava; ... Kadastro Mahkemesine devredilmiş, 2013/52 E. sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucu, birleştirilen 2010/59 E. sayılı dosyadaki davacı ..."in davasının kabulü, birleştirilen 2009/117 E. sayılı dosyadaki davacılar ... ve ..."ün davalarının ayrı ayrı reddi ile; asıl (davalı olarak gönderilen 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağının kaydedildiği dosya) ve birleşen dosyalarda davalı olan ölü ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, 28.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen 3 katlı kargir evin ..."e ait olduğunun beyanlar hanesine şerhine, dava konusu 128 ada 1 sayılı parsel ile dava dışı 203 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan aynı tarihli fen bilirkişi raporunda koordinat noktaları belirlenen kısmın aktif dere yatağı ve derenin etkisi altında kalan alanda yer aldığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirlenmekle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/c maddesi gereğince tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı ... ve ... ile bir kısım davalılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamaya göre dava, mülkiyetin tespiti ve müdahalenin men"i davası iken, dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlenmesi ile kadastro tespitine itiraz davasına dönüşmüştür.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Davacının davalılar aleyhine açtığı dava nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, bu tür davalarda Hazine ve çekişmeli taşınmazın sınırında orman parseli bulunduğuna göre, Orman Yönetimi davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılıp taraf oluşturulduktan sonra usulünce orman araştırması yapılmalı, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller toplandıktan sonra dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinilebilecek taşınmazlardan olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazın orman sayılmayan ve özel mülke konu olabilecek taşınmazlardan olduğunun tespiti halinde taraflar lehinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı bilirkişi raporları ile denetlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ve ... ile bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.350.-TL vekâlet ücretinin davacı ..."den alınarak birleştirilen dosya davalısı ..., ..., ..., ... ve ... (...)"a verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-(ç) ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/10/2016 günü oy birliği ile karar verildi.