10. Hukuk Dairesi 2020/792 E. , 2021/5138 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 01/06/2010-16/10/2015 tarihleri arasında davalı SS 19 numaralı Merkez ... Meydan Civarı ... Minibüs Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi nezdinde sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren vekili, davacı ile davalı arasında iş akdinin unsurlarından olan ücret ve bağımlılık unsurunun bulunmadığını, davacının düzenli çalışmasının olmadığını, araç sahiplerinin kendisine bahşiş verdiğini belirterek davanın reddini istemiş; fer’i müdahil Kurum vekili ise, davanın hak düşürücü süreden reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “Davanın kabulü ile, davacının 06/01/2010-16/10/2015 tarihleri arasında sigortalı olduğu günler dışında davalı kooperatifte hizmet akdiyle aralıksız olarak çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Somut olayda, eldeki davanın 6552 sayılı Kanun"un yürürlük tarihinden sonra, 28/10/2015 tarihinde açılmış olduğu, anılan Kanun"un 64. maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu"nun davanın açıldığı tarihte fer"i müdahilliği söz konusu olmasına rağmen, mahkemece davalı olarak karar başlığında yer verilerek aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığı, diğer taraftan mahkemece dava dilekçesinde 01/06/2010 tarihinden itibaren tespit istenildiği halde hükümde 06/01/2010 yazılmasının maddi hata niteliğinde olduğu ve hükmün bu yönden de düzeltilmesi gerektiği anlaşıldığından, davalı kooperatif vekilinin istinaf isteminin reddine, fer"i müdahil Kurum vekilinin açıklanan nedenlerle istinaf itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : 1- Davalı Kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2- Fer"i müdahil SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda belirtilen ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.2 hükmü gereğince kaldırılmasına,
3-Davacının davasının kabulü ile, 01/06/2010-16/10/2015 tarihleri arasında sigortalı olduğu günler dışında davalı kooperatifte hizmet akdiyle aralıksız olarak çalıştığının tespitine,
a-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile noksan 16,70 TL harcın davalı S.S. 19 Nolu ... Meydan Civarı ... Minübüs Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinden alınarak hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL başvurma harcı 27,70 TL peşin harç toplamı 55,40 TL nin davalı Kooperatiften alınarak davacıya ödenmesine,
c)Davacı yanın bu dava sebebiyle tebligat posta vs. yapmış olduğu 470,10 TL yargılama giderinin davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.sine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı Kooperatiften alınarak davacıya verilmesine,
e-HMK 333 maddesi gereğince gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı SS 19 Merkez ... Meydan Civarı ... Minibüs Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi vekili, mahkemece eksik araştırma ile karar verildiğini, dosya kapsamında beyanı alınan tanıkların davacının çalışmasını ispatlayacak yeterlilikte olmadığı gibi çelişkiler arz ettiğini, aşamalarda da dile getirildiği üzere davalı ile davacı arasında hizmet akdinin unsurlarının bulunmadığını belirterek kararın temyizen bozulmasını istemiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili, davanın öncelikle hak düşürücü süreden reddinin gerektiğini, davanın Kuruma başvurusunun bulunmadığını, davacının çalışma iddiasını destekleyen bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Dava konusu dönemde; davalı işyerinde kahya (kontrolör) olarak geçtiği iddia edilen hizmetlere ilişkin olarak; davacı adına verilmiş işe giriş bildirgesi ve yapılmış herhangi bir bildirimin bulunmadığı, mahkemece kooperatife bağlı çalışan şoförler ile komşu işyeri tanıklarının beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermek için yetersizdir.
506 sayılı Yasanın 2’nci maddesinde genel bir tanım yapılarak, bir hizmet aktine (iş sözleşmesine) dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu kanuna göre “sigortalı” belirtildikten sonra, 3’ncü maddesinde, bu kanun uygulamasında sigortalı sayılmayacak kimseler ile, bazı sigorta kollarının uygulanmayacağı kimseler açıklanmış, 4’ncü maddesinde, bu kanunun uygulanmasında 2’nci maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler “işveren” olarak tarif edilmiş, 6.maddede de,çalışanların işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olacakları hüküm altına alınmıştır. Anılan kanun kapsamında sigortalı sayılmanın koşulları; iş sözleşmesine göre çalışma, sözleşmede öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait işyerinde veya işyerinden sayılan yerlerde görülmesi, 3’ncü maddede belirtilen “sigortalı sayılmayan” kişilerden olunmamasıdır.
Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre, iş sözleşmesinin ayırt edici ve belirleyici özelliği, “zaman” ile “bağımlılık” unsurlarıdır. Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında (bağımlılık) edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır. İş sözleşmesinde, çalışan,emeğini, iş sahibinin emrine hazır bulundurmaktadır, ücret ise, yapılan faaliyetin karşılığı olarak ödenmektedir.
Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, olağan olarak sigortalılık niteliği, 506 sayılı Yasanın 2.maddesine göre hizmet akdinin kurulması ve 6.madde gereğince çalışmaya başlanması ile edinilir. Bu maddelerde açıkça belirtildiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur.
Anılan açıklamalarla birlikte, inceleme konusu davada yapılması gereken iş, bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların kamu düzeniyle ilgili olup, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekeceği yönündeki ilke gereğince, öncelikle davacının yaptığı işin niteliği üzerinde durulmalı, yapılan ücret ödemelerinin kim tarafından ve ne suretle yapıldığı, davalı Kooperatif tarafından davacının görevlendirilip görevlendirilmediği ve bu anlamda işverenlik sıfatının bulunup bulunmadığı, davacı ile Kooperatif arasındaki ilişkinin niteliği de araştırılmak suretiyle hizmet akdinin unsurlarından olan zaman ve bağımlılık ilişkisinin varlığı irdelenmeli, tanık beyanlarında geçen ve davacı ile aynı işi yaptığı belirtilen kişiler tespit edilerek dinlenmeli, davalı Kooperatifin başka minibüs hatları ve durakları olup olmadığı araştırılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak işveren sıfatına sahip kişi veya kişiler tereddütsüz belirlenmeli, Kooperatife kayıtlı olan minibüsçüler tespit edilerek, ayrıntılı beyanları alınmalı, çalışmanın mevcudiyeti ve işverenin kim olduğu yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, başka kişi veya kişilerin işveren olduğu sonucuna varılacak olursa, husumetin bu kişilere yöneltilmesi sağlandıktan sonra, toplanan tüm deliller yeniden değerlendirildirilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.