7. Ceza Dairesi 2014/17286 E. , 2015/16692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı Yasa"ya aykırılık
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK"nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa"nın sanık lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
II) 4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesinde öngörülen 30 günlük yasal ön-ödeme süresi beklenmeksizin iddianame düzenlenerek dava açıldığı, sanığa tebliğ edilen ön-ödeme önerisinde 10 günlük süre verildiği ve 4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesinin son fıkrasında yer alan "Bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, ön ödeme önerisinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sırasında tarafsız bilirkişinin belirlediği CİF değer üzerinden gümrük idaresine hesaplattırılacak gümrüklenmiş değer esasa alınmak suretiyle yeniden ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
III) CMK.nun 231 .maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve 20.06.2012 tarihinde talimat mahkemesinde alınan savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ettiğini beyan eden sanığa, dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenen Cif değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanan "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, sanık lehine hükümler içeren ve önödeme kapsamındaki 4926 sayılı Yasa"da öngörülen yaptırımın Tanzimi nitelikte adli para cezası olduğu ve sanığın ön ödemeye uymayarak kamu zararını gidermediğinden bahisle yeterli olmayan gerekçe ile engel hali bulunmayan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
IV) Dava konusu losyon hakkında 13.08.2007 tarihinde, biber gazı spreyi hakkında ise 03.09.2007 tarihinde mahkemece tasfiye kararı verildiği gözetilmeksizin müsadere kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.