Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, dava konusu kamulaştırılan alan 5.894,30 m² olup, ifrazen oluşan ve kamulaştırmadan geriye kalan . parsel sayılı 3645,51 m²"lik ve . parsel sayılı 6.741,04 m²"lik kısımların yüzölçümleri, geometrik şekilleri ve tarımsal bütünlükleri dikkate alındığında herhangi bir değer kaybı olmayacağı düşünülmeden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda arta kalan bu parseller yönünden değer kaybı hesaplanıp kamulaştırma bedeline eklenerek bedel belirlenmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.