Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2152
Karar No: 2016/8350

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2152 Esas 2016/8350 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2152 E.  ,  2016/8350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 10/03/2015 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 04/10/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... ile diğer taraftan davalı Hazine vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... köyü 108 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 parsel sayılı sırasıyla 14092,06 m², 7062,60 m², 15656,98 m², 18343,96 m², 7348,15 m², 4808,98 m² ve 4639,27 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, ham toprak niteliği ile belgesizden Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacılar, taşınmazların 50 yılı aşkın süredir zilyetliklerinde ve eski tapu kaydı kapsamında kendilerine ait tarla olduğu iddiasıyla, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece, verilen kesin süreye rağmen keşif giderlerinin yatırılmaması nedeniyle davanın reddine, dava konusu parsellerin tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/06/2013 tarih ve 2013/507 -7073 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Hâkimin dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir (HMK"nın 288. madde vd.). Keşfe gidilebilmesi için mahkemenin bu konuda bir ara kararı oluşturması zorunludur. Bu kararda keşif giderlerinin, keşif giderini yatıracak tarafın ve bunun için gerekli önel ve/veya kesin önelin avukatla kendini temsil ettirmeyen taraf keşif istemiş ise, kesin önel içerisinde giderleri yatırmamanın sonuçlarının açıklıkla anlatılması; tanık dinlenip, bilirkişi incelemesi yapılacak ise, bu hususun ve keşif günü ile saatinin belirtilmesi; bunun doğal sonucu olarak; hâkim, katip ve götürülecek ise mübaşir için yol tazminatının (3717 sayılı Kanunun 2. maddesi); keşif isteyen taraftan keşif aracını bizzat sağlaması istenemeyeceğinden; mahkeme, yapacağı işe, süresine ve gideceği yere göre gerekli gördüğü aracı kendisi belirleyip, temin edeceğinden, araç için ödenecek para miktarının; keşifte dinlenecek bilirkişi ve tanıkların isimlerinin ve ücretlerinin; bilirkişi ve tanıklarla, gerekiyorsa taraflara keşif gününün haber verilebilmesi için gönderilecek davetiye giderlerinin gösterilmesi yanında; yatırılacak avansın tutarı ile yatıracak tarafın ekonomik gücü, keşif tarihi ve tebligatların ulaşması için geçecek süre gözetilerek keşif gününden önceye rastlayan bir tarihin belirlenmesi ve bunda Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerinin gözönünde tutulması zorunludur.

    Anılan hususları kapsamayan ve belirlenecek bir miktarın keşif gününe kadar yatırılması biçiminde kurulacak ara kararı ve buna dayalı olarak verilecek önel ve kesin önelin (uygulamada HUMK"nın 414 ve 163 - HMK"nın 324 ve 94. maddeleri açısından) bir sonuç doğurması olanağı bulunmamaktadır (HGK"nın 26.02.1975 tarih ve 1972/1-1273 E.- 1975/258 K; HGK"nın 18.02.1983 tarih ve 1980/1-1284 E. - 1983/141 K.; HGK"nın 30.12.1992 tarih ve 1992/16-666 E.-1992/769 K.; 20. HD"nin 14.12.1992 tarih ve 1992/16198 E. - 7040 K.).
    Öte yandan, bu koşulların tam olarak yerine getirilmemesi, keşif giderlerine itiraz hakkı olan gider yükümlüsünün bu hakkını kullanmasına da engel oluşturur.
    Usûl hukukuna ilişkin olarak zikredilen genel hükümler, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 29. maddesi delâletiyle, aynı Kanunun 36. maddesine göre işlem yapılması hallerinde kadastro mahkemelerinde de aynen uygulanır.
    Yukarıda açıklanan kanun ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önel ve kesin önele dayanılarak, keşif giderlerinin kanunî sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davacıların ve aslî müdahillerin davalarının reddine, dava konusu ... köyü 108 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı ... ’nın tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı kanıtlanamadığı gibi; bu bölümün, mevcut durumu ile tarım arazisi niteliğinde olmadığı, ziraat bilirkişi raporuna göre 30-35 yıldır tarımsal amaçla kullanılmadığı belirlenerek, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.350,00.- TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/10/2016 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi