19. Hukuk Dairesi 2014/3413 E. , 2014/9249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirkete başvurarak keşidecisi dava dışı 3. şahıslar olan 6 kalem alacağını faktör ederek bedelini aldığını, ödeme vasıtası olarak da alacağını tevsih eden fatura ve çekleri teslim ettiğini, davalı şirket ile davacı arasında akdedilen factoring sözleşmesine diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza koyduklarını, faktör edilen alacakların 3. kişilerce ödenmediğini, davalı şirketin de sözleşme gereği borcunu ödemediğini, davalılar ve 3. kişiler aleyhine girişilen takiplerin semeresiz kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 45.500 TL"nin herbir çekin karşılıksız şerhi verilme tarihlerinden yıllık %72 faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevabında, davacının genel factoring sözleşmesinin taraflarına karşı alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, semeresiz kaldığı iddia edilen altı icra takip dosyasında hem alacaklarını faktör ederek bedelini tümüyle alan davalı şirket, hem de kefiller hakkında icra takibi yapıldığını, infaz edilmiş ve kapatılmamış icra dosyaları verilen aynı alacak için alacak davası açılmasında hukuki yararı bulunmadığını, davaya dayanak gösterilen faktoring sözleşmesinin kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olup, batıl olduğunu, sözleşmede davalı şirketin ve kefillerin kanun gereğince kendilerine tanınmış tüm haklardan peşinen feragat etmelerinin istendiğini ve bu şekilde sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin gerçek factoring sözleşmesi niteliğinde olmadığını, davacının icra takibi yapmasına rağmen kesin aciz vesikası olmadan ve sözkonusu dosyalardan feragat etmeden aynı alacak için dava açtığını, çeklerin bankalara ibraz tarihlerinden itibaren faiz talep edilmesinin haklı ve hukuki dayanağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri tümüyle değerlendirilmesi sonucunda sözleşmenin gerçek olmayan factoring sözleşmesi olduğu, bu tür sözleşmelerde faktör olan şirketin alacağın tahsil edilmemesi halinde müşteriye rücu edebileceği, dava konusu olayda da davacının faktör edilen alacaklar nedeniyle gerek borçlular aleyhine gerekse factoring sözleşmesine taraf olan davalı...Medikal Ltd. Şti ile sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan ... aleyhine icra takibi yaptığını, takiplerin semeresiz kaldığını, alacakların davacı şirketçe tahsil edilemediği, bu nedenle factoring sözleşmesine taraf olan asıl borçlu ile kefiller aleyhine dava açarak alacağını talep ettiği, icra takiplerinin 2007 tarihli olup, takiplerde en son işlem tarihinden itibaren belirli bir süre geçmiş olduğu, takip hukuku yönünden davacının haklarının süreler itibariyle elde edilmesi açısından sınırlamalar getirebileceği, bu nedenle mahkeme kararı ile alacağını tespit ettirmesinde hukuki yararı bulunduğu sözleşme metninde geçen ve özellikle kefillerin bir kısım haklarından feragat ettiklerine ilişkin maddelerden emredici hükümlere aykırı olanların zaten geçerli olmayacağı, bunun dışında emredici nitelikte olmayan hükümler açısından kefillerin bu haklarından vazgeçmesinin kanuna ve ahlaka aykırı olduğundan bahsedilemeyeceği, bu nedenle sözleşmenin kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde bulunmadığı, factoring sözleşmesindeki müşteri ve kefiller yönünden davacı tarafça talep edilen alacak miktarının kefiller yönünden davacı tarafça talep edilen alacak miktarının sözleşmedeki limitin altında kaldığı, davacının icra takibine konu ettiği çeklerin bedellerini tahsil edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.