11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/9604 Karar No: 2020/1421 Karar Tarihi: 18.02.2020
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9604 Esas 2020/1421 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın sahte fatura düzenleme suçundan 2007 ve 2008 yıllarında mahkum edilmesine ilişkin temyiz talepleri incelenmiştir. 2007 yılındaki mahkumiyet hükmü olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle bozulmuştur ve sanık hakkında açılan kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. 2008 yılındaki mahkumiyet hükmü ise eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkeme kararında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1. maddesinde yer alan ceza sınırı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımına tabidir. Ayrıca, kararda TCK'nın 37-39. maddeleri uyarınca suça yardım etmek suretiyle iştirak edilebileceği vurgulanmış, bu nedenle iştirakın niteliği belirlenmeden hüküm tesisi yapılamayacağı belirtilmiştir. Kararın dayanağı olan kanun maddeleri ise şöyledir: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muh
11. Ceza Dairesi 2017/9604 E. , 2020/1421 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanığın 2007 yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanığa yüklenen "sahte fatura düzenleme" suçunun, 213 sayılı VUK’nin 359/b-1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, B) Sanığın 2008 yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; 1- Sanık ... hakkında 2007, 2008 takvim yıllarında mali müşavirlik hizmeti verdiği ... Orman Ürünleri .… Ltd. Şti"" yetkilisinin sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmemesi ve sanık hakkında düzenlenen vergi tekniği ve vergi suçu raporlarında sanığın sahte fatura düzenleme suçuna ne şekilde iştirak ettiklerinin belirtilmemesi karşısında, gerçeğin ve iştirak iradesinin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; faturaları kullanan kişi ya da şirket yetkilileri dinlenip, sanığı tanıyıp tanımadıkları, faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları ve faturaların verilmesine sanığın iştirakinin olup olmadığı konusunda beyanlarının alınması, gerekli görülmesi halinde, düzenlenen faturalardaki yazı ve imzaların sanık ...’ye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca muhasebecilik mesleği gereği olarak verilen hizmet kapsamında sanığın mükellef şirketin beyannamelerini vermek dışında ne şekilde sahte belge düzenlemek suçuna iştirak ettiğinin ve buna dair delillerin açıklanıp tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, 2-Kabule göre; a) TCK"nin 37-39. maddeleri uyarınca suçu, doğrudan doğruya birlikte işleyerek iştirak edilebileceği gibi azmettirerek veya yardım etmek suretiyle de iştirak edilebileceği cihetle, iştirakın niteliği belirlenmeden ve VUK"nin 360. maddesine göre suçtan menfaat elde edip etmediği araştırılmadan hüküm tesisi yasaya aykırı, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.