3. Ceza Dairesi 2019/19214 E. , 2020/3759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER :Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ...’a yönelik silahla tehdit suçundan, sanık ... hakkında katılan ..., ... ve ...’u kasten yaralamaya teşebbüs suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara karşı 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi gereğince itiraz kanun yoluna gidilebilecek olup, CMK"nin 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranların haklarını ortadan kaldırmayacağından, mağdur ... ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz talebi itiraz niteliğinde kabul edilerek, itiraz merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanıklar ... ve ... haklarında mağdur ...’u kasten yaralama ve sanık ... hakkında katılan ...’u kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan ... ve mağdur ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan sanık ... ile mağdur sanık ... vekilinin 17.12.2015 havale tarihli temyiz süre tutum dilekçesini "sanıklar müdafii" sıfatı ile verdiği, ancak 16.02.2016 havale tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ise, katılan ve müşteki vekili sıfatıyla sanıklar ... ve ... haklarında verilen mahkumiyet hükümlerini de temyiz ettiği, bu haliyle katılan ve müşteki vekili sıfatıyla temyize yönelik 16.02.2016 havale tarihli dilekçenin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra verildiği ve ayrıca mağdur ...’ın 11.12.2014 tarihli duruşmada şikayetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini beyan etmesi karşısında 5271 sayılı CMK"nin 237-243. maddelerine uygun olarak katılan sıfatını alamayan mağdur vekilinin CMK"nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunmadığından, katılan sıfatıyla kanuni süresinden sonra yapmış olduğu temyiz taleplerinin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
3) Sanık ... hakkında müşteki ...’u kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının türü ve miktarı itibariyle verilen hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. madde gereğince kesin nitelikte olup temyizi mümkün olmadığından, sanık ... müdafiinin temyiz talebinin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
4) Sanık ... hakkında katılan ...’u ve mağdur ...’u kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın mağdur ...’ı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; mağdur ...’ın hayati tehlike geçirir ve organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olur nitelikte yaralanması nedeniyle sanığın 5237 sayılı 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca verilen cezasının TCK’nin 87/1-d maddesi uyarınca artırım yapılan paragrafında, TCK’nin 87/1-a maddesinin de uygulama maddesi olarak gösterilmemesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edildiğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın katılan ...’yi kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; sanığın TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca verilen “1 yıl 6 ay hapis cezası”nın, katılan ...’nin hayati tehlike geçirmesi nedeniyle TCK’nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırılması sırasında, sanığın “2 yıl 12 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, ”3 yıl hapis cezası” ile cezalandırılmasına karar verilmesi, sonuç ceza doğru uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın mağdur ... ve katılan ...’yi kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinde; ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi nedeni ile sanık hakkında TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümleri uygulanırken, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi de nazara alınarak asgari oran olan (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken, (2/4) oranında indirim yapılması suretiyle sanık hakkında eksik cezalar tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ... müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
5) Sanık ... hakkında müşteki ...’yı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
İlk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi nedeni ile sanık hakkında TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümleri uygulanırken, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi de nazara alınarak asgari oran olan (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken, (2/4) oranında indirim yapılması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ... müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
6) Sanık ... hakkında müşteki ...’u kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Sanığın müşteki ...’a yönelik 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesi kapsamındaki basit kasten yaralama suçunun, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile; 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına "birlikte" ibaresinden sonra gelmek üzere "aynı mağdura karşı" ibaresinin eklenmesi suretiyle yapılan değişiklik nedeniyle, farklı mağdura (...’ e) yönelik kasten yaralama suçu nedeniyle uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşıldığından, sanık ile müşteki ... arasında 5271 sayılı CMK"nin 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
Kabule göre,
b)İlk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi nedeni ile sanık hakkında TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümleri uygulanırken, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi de nazara alınarak asgari oran olan (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken, (2/4) oranında indirim yapılması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
c)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 25.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.