Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22298
Karar No: 2017/5586
Karar Tarihi: 16.05.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/22298 Esas 2017/5586 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/22298 E.  ,  2017/5586 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.05.2017 Salı günü davacı taraftan gelen olmadı. Davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalıya kasko sigortası ile sigortalı aracın iki taraflı trafik kazası sonucu hasar gördüğünü, davalının ödeme yapmaması üzerine müvekkilinin aracı kendi imkanlarıyla tamir ettirdiğini, araçta 40.752 TL hasar, olağan değer kaybı dışında 5.000 TL ek değer kaybı olduğunu beyanla, davalı aleyhine başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile %20 ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sigortalının kaza yerini terk ederek kaçtığını, kazadan önce alkol aldığını, kazadan yaklaşık 12 saat sonra kollukta ifadesini verdiğini, kan örneği taşınan tüpün düşüp kırıldığını, alkol oranının tespit edilemediğini, talebin teminat dışı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla talebin fahiş olduğunu, değer kaybından müvekkilinin sorumlu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı sürücü alkollü olduğundan talebin teminat dışı olduğundan bahisle davanın reddine, alacağın varlığının ispatı yargılamayı gerektirdiğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava kasko ... poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
    2918 sayılı ....nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
    Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan "b-2" bendinde "alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Ayrıca Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının ... ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden ..."nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliği"nin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir. O halde, zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK"nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
    ..."ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.(Bkz. YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713, YHGK 14.05.2014 gün ve 2013/17-1098, 2014-644; YHGK 13.05.2015 gün ve 2013/17-2156, 2015/1338 sayılı ilamları)
    Somut olayda, mahkemece ‘‘Kaza sonrası davacının olay yerinde aracını bırakıp kaçtığı ancak 12 saat sonra Jandarma"ya başvurduğu, kan örneği alındığı, kan örneği alınan tüpün kırıldığı, bu hususların tartışma konusu olmadığı, Belek Bölgesinde gerçekleşen kazada davacının tam kusurlu bulunduğu, davacının alkollü bir restoranda alkol aldığının tanık beyanları ve kamera kayıtlarıyla delillendirildiği, aksi yöndeki davacı tanığı beyanlarına itibar edilmediği, davacının olay yerini terk etmesinin bile tek başına alkollü olduğunu gizleme amaçlı olduğunu ispatladığı, bunun da kasko şartlarında teminat dışı kalan zararlar bölümünde düzenlendiği, bu nedenle kazadaki kusur oranı veyahut araçtaki hasar oranı, hasar bedeli vs. konularında ayrıca değerlendirme yapmaya gerek duyulmadığı, hayatın olağan akışı ve olayın oluşu dikkate alındığında basit ve keskin olmayan bir virajdaki bu kazanın davacının alkollü olmasıyla açıklanabileceği,’’ gerekçeleriyle davacı sürücünün alkollü olduğu varsayılarak talebin teminat dışı olduğundan bahisle dava reddedilmiş ise de, münhasırlık hususunda bilirkişiden rapor aldırılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece nöroloji uzmanı, ve trafik konusunda uzman bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi heyetinden kusur oranlarının, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve başka unsurların da kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli bir rapor aldırılması, sonucuna göre kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleştiğinin anlaşılması halinde davanın reddedilmesi, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmediğinin anlaşılması halinde ise alanında uzman bir makine mühendisi bilirkişiden davacının gerçek zararına ilişkin rapor aldırılarak davalı kasko ... şirketinin sorumlu olacağı miktar tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi