17. Ceza Dairesi 2016/16864 E. , 2016/11564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın adli sicil kaydında yer alan .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/15 Esas 2013/135 Karar sayılı 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin, 26.11.2014 tarihinde kesinleşen ilamın 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas bulunduğunun gözetilmemesi ve TCK"nın 61/1. maddesi uyarınca, suç konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin, olay günü akşam saat 20.00 sıralarında aracını park ettiğini, sabah saat 08.30 sıralarında aracının çalındığını farkettiğine ilişkin beyanı, sanık ..."in aracı sabaha karşı çaldığına ilişkin beyanı ile Uyap sisteminden güneşin olay günü saat 06.02"de doğduğunun anlaşılması karşısında, hırsızlık eyleminin gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, sanık hakkında atılı suç nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesince artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada; sanığın müdafiinin bulunmaması halinde istemi aranmadan müdafii görevlendirilmesi gerektiği ve sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143. maddelerindeki suçunda bu kapsamda olduğundan zorunlu müdafiinin görevlendirildiği anlaşıldığından müdafiiye ödenen ücretin sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "Sanık hakkında hükümde belirtilen şekilde, aynı Yasa"nın 143. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılmasına, yerine "Sanığın neticeden 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesi eklenmek suretiyle ve hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine "sanığa atanan müdafii gideri 364,00 TL"nin hazine üzerine bırakılmasına" cümleleri yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 671 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 32. maddesi dikkate alınarak, sanığın atılı suçtan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 09.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.