
Esas No: 2015/7524
Karar No: 2016/11378
Karar Tarihi: 20.06.2016
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/7524 Esas 2016/11378 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin 27.12.2012 günlü katılma talebi içeren dilekçesinde, Üzeyir dışındaki diğer sanık isimleri belirtilmiş ise de, bahsedilen vekilin 04.02.2013 tarihli celsede alınan beyanında ayırt etmeksizin sanıklar hakkında şikayet ve katılma isteminde bulunması ve ayrıca tüm sanıklar yönünden de süresinde temyiz dilekçesi sunmuş olduğunun anlaşılması karşısında, katılan vekilinin sanık ... bakımından temyiz isteminin reddine dair tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-Sanıklar tüm aşamalarda ısrarlı savunmalarında suçu işlemediklerini ifade etmiş olmaları karşında, öncelikle aynı katılana ait çeştepe şubesinde benzer şekilde işlenip kamera kaytlarında sanık ..."e ait şapka ile benzerlik gösterir kamera kaydı bulunan soruşturmaya ilişkin varsa dava dosyasının getirtilmesi, sanık ..."in savunmasında suçu işlediğini ikrar ettiğini beyan ettiği Recep Bilir isimli kişinin tanık sıfatı ile beyanının alınması ve ayrıca sanıkların olay tarihinde fiilen kullandığı veya adlarına kayıtlı telefonlarla, suç tarihi ve öncesinde suç yerine yakın baz istasyonunun çekim sahasında görüşme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, HTS raporlarının getirtilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
TCK"nın 143/1. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle cezada suç tarihi itibariyle en fazla 1/3 oranında arttırma yapılabileceği gözetilmeden, 1/2 oranında arttırma yapılması suretiyle sanıklar hakkında fazla cezalara hükmedilmesi,
3-Mükerrir olan sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulandığı daha ağır ilamın esas alınması gerektiği gözetilerek “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108/3 maddesi gereğince sanığın bu suçtan dolayı koşullu salıverilmemesine” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde iki ilam gösterilip ayırca denetimli serbestlik tedbirinin süresininde belirlenmiş olması,
4-Katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinin anlaşılması karşısında; katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
5-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, Katılan ... vekili, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükünlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 20.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.