Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/4267 Esas 2018/2911 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükmü katılanlar vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Avukat olan sanığın katılanlar ..., ..., ... ve ... vekili sıfatıyla borçlu... İnş. Müt. Nak. ve Day. İth. İhr. San. Tic. Limited Şirketi hakkında Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2008/8124 ve 2008/8125 sayılı dosyaları üzerinden yürüttüğü takipler sırasında, her iki dosya alacağına karşılık olarak borçlu şirketten 08.06.2010 tarihinde 10.000 TL tahsil ederek, borçluyu ibra ettiği halde, müvekkilleri katılanlara vermeyerek uhdesinde tuttuğunun iddia edildiği olayda; katılan ...’in alınan beyanında; annesi ile kendilerine borçlu olan ...isimli şahıs arasında yapılan konuşmada; ...’nin sanık ile yaptığı görüşmede biz borcumuzu yatırdık siz neden katılanlara vermiyorsunuz demesi üzerine, sanığın ...’ye bu konu müvekkil ile benim aramda ve sizi ilgilendirmez dediğini beyan ettiği, yine sanığın alınan savunmasında ise; ...ile yaptığı görüşmede katılanların adreslerini tespit edemediğini ve kendisine yardımcı olmasını istediğini söylediği, bunun üzerine ...’nin kendisini tekrar arayarak katılan ... ile yolda karşılaştığını ve ödeme yapmak için sanığın kendilerine ulaşmaya çalıştığını söylediğini beyan etmesi karşısında; çelişkinin giderilmesi amacıyla ...’nin sanık ve katılan beyanları yönünden tanık olarak dinlenmesi, ve katılan vekilinin yargılama aşamasında verdiği dilekçede; 08.06.200-2011 tarihleri arasında katılan ... ve ...’in kendilerine ait ve dilekçede belirttikleri numaralardan sanığa ait cep telefonunu arayarak birden fazla kez görüştüklerini, sanığın bu dönemde ödemeyi aldığı halde görüşmelerde bunu söylemediğini, savunmasında belirttiği şekilde sanığın katılanlara ulaşamadığının gerçeği yansıtmadığını belirtmesi karşısında; söz konusu tarihlerde katılanlara ait numaralar ile sanığa ait numara arasında görüşme yapılıp yapılmadığının tespiti maksadıyla telefon görüşme dökümlerinin getirtilmesi ve bu bilgiler ışığında sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de; 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.