
Esas No: 2015/27314
Karar No: 2018/496
Karar Tarihi: 22.01.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/27314 Esas 2018/496 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Şikayet hakkının düşürülmesi
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
...Tapu Müdürlüğü"nce şikayete dayanak icra takip dosyasına gönderilen 25/03/2013 tarihli şikayete konu taşınmazların devrine ilişkin müzekkere cevabının hangi tarihte dosyaya konulduğunu belirtir bir kaydın bulunmaması karşısında şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden ve sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
2-)Telef ederek
3-)Kıymetten düşürerek,
4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; müşteki tarafın sanığın iki adet taşınmazı alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla devrettiğini, sanığın ise taşınmazları devrettiği şahısla olan ticari ilişkisi nedeniyle borcu karşılığı taşınmazları sattığını savunması karşısında, sanığa isnat edilen suç kastının oluşup oluşmadığının tespiti açısından gerçek bir borç ödenmesinde kullanılıp kullanılmadığı araştırılıp, sanığın savunmasında başka taşınmazlarının da icra vasıtasıyla satılmakta olduğunu belirtmiş olması karşısında bu satışlardan şikayetçiyi tatmin edecek bir meblağ kalıp kalmayacağı belirlenip, başka bir alacaklı tarafından açılmış ise de sanığın kastının belirlenmesi bakımından davaya konu taşınmazlar nedeniyle İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/358 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenip sonucuna göre şikayete konu taşınmazın alacaklıyı zarara sokmak kastıyle yapılıp yapılmadığı hususu tespit edilerek, sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.