20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8643 Karar No: 2016/8318 Karar Tarihi: 03.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8643 Esas 2016/8318 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/8643 E. , 2016/8318 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 6. Asliye Hukuk ile ... 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, dava dışı yüklenici tarafından yapılıp, davacıya harici olarak düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satılan bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil istemine ilişkindir. ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamına girdiği ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Tüketici Mahkemesi ise taraflar arasında sözleşme bulunmadığı ve 4077 sayılı Kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 3. maddesinde: "Mal, alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları; hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti; satıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri; tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi, ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davalının 4077 sayılı Kanunda belirtilen "Satıcı" tanımına girmeyip "Gerçek kişi" konumunda olduğundan ve uyuşmazlığın malvarlığı haklarına ilişkin bulunduğundan, 6100 sayılı HMK"nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.