15. Ceza Dairesi 2015/4450 E. , 2018/2902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan TCK’nın 155/2, 62, 52 ve 51. maddeleri gereğince, özel belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 207/1, 43, 62 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Toptan gıda satış işi yapan katılanın yanında satış elamanı olarak çalışan sanığın, Niğde’de bulunan farklı marketlere, kendisi tarafından sahte olarak tanzim edilen 47 adet sahte senet karşılığı mal satmış gibi göstererek, teslim aldığı gıda maddelerini temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanık ...’e sattığı, sanığın bu surette hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1) Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “özel belgede sahtecilik” suçunun, 5327 sayılı TCK’nın 207/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 20/02/2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve o yer Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “özel belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii ile katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçun birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın katılana yönelik eylemleri neticesinde toplam 16.000 TL parayı uhdesinde tuttuğunun anlaşılması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, mahkemece dayanılan, suçun işlenmesindeki şekil ve özellik gerekçelerine göre, ceza tayininde 5237 sayılı TCK"nın 3. ve 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler ve suça konu değer esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt ve üst sınırlar arasında makul bir belirleme yapılması gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak cezasının alt sınırdan tayini suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.