16. Hukuk Dairesi 2018/3255 E. , 2021/693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,...Köyü çalışma alanında bulunan 130 ada 20 parsel sayılı 4.960,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle,fındıklık vasfıyla ...adına tespit ve mirasçıları adına tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki hüküm, Dairemizin 03.12.2015 tarih ve 2014/16677 Esas, 2015/14777 Karar sayılı ilamıyla, "hükmün gerekçesiz olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna" değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 130 ada 20 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacının murisi ... "den intikal edecek veraset ilamı payı oranında adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın davalılar uhdesinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm bir kısım davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davaya konu taşınmazın tarafların müşterek murisi ..."e ait olduğu ve murisin ölümünden sonra terekesinin yöntemince taksim edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, mahkemenin çekişmeli taşınmazın müşterek muris ..." den geldiği yönündeki kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, murisin terekesinin taksim edilip edilmediği hususunda yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, davalı taraf, taşınmazın taksimen kendi murisleri olan ..."e kaldığı iddiasına dayandığından, taksim olgusunu ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğu gözetilerek; öncelikle, müşterek muris ..."in terekesine ait tüm mallar belirlenmeli, davalılardan taksime ve varsa taksim sonucu davacı tarafın murisine verilen malvarlığına ilişkin delilleri sorulmalı, daha sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve taraflarca tanık olarak gösterilmemiş şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılmalı, yapılacak bu keşifte dinlenecek bilirkişi ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmazın murisin tüm mirasçıları veya yasal temsilcilerinin katılımıyla taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse hangi tarihte taksim edildiği, her bir mirasçıya miras payına karşılık ne verildiği, taşınmaz üzerinde ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde tasarruf edildiği hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı açıklattırılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazıl şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca hakim doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmak zorunda olup Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydında iptal edilerek davacı adına tescil edilmesine karar verilen pay miktarı gösterilmeksizin infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.