6. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3382 Karar No: 2020/4386 Karar Tarihi: 08.12.2020
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2020/3382 Esas 2020/4386 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2020/3382 E. , 2020/4386 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında 03/02/2003 tarihinde işlediği iddia edilen hırsızlık suçundan verilen 11 ay 20 gün hapis cezası ile ilgili olarak 18/10/2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar 03/11/2010 tarihinde kesinleşmiştir. Denetim süresi içerisinde nitelikli yaralama suçunun işlenmesi nedeniyle hüküm 04/12/2018 tarihinde açıklnmıştır ve bu hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir. 5271 sayılı CMK"nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." denilmektedir. Kanun’un âmir hükmü ve Yargıtay’ımızın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, nihai bir hüküm değil, asıl hükmü askıda bırakan itiraza tabi bir mahkeme kararıdır. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği (ya da denetim süresinde varsa öngörülen tedbirlere uyulduğu) takdirde, askıda olan mahkûmiyet hükmü hukuk aleminde neşv-ü nemâ bulmadan düşme kararı verilmesi gerekecektir. Açıklanan bu hükmün tâbi olacağı kanun yoluna gelince; 5271 sayılı CMK’nın sistemine göre, 223. maddede belirtilen nihai hükümler (mahkûmiyet, beraat, red, düşme ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar) kural olarak olağan kanun yolu denetimine tâbidirler. Olağan kanuyolları istinaf ve temyizdir. 5271 sayılı CMK"nın 272 ve devamı maddelerine göre, mahkûmiyet hükümlerinin miktar itibariyle kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tâbi olduğunda da kuşku bulunmamaktadır. Ancak; istinaf mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK’daki usule göre, istinaf değil, temyiz kanun yoluna tâbidirler. Sanık hakkında her ne kadar istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden 18/10/2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 04/12/2018 tarihinde, yani Bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra hükmün açıklanması nedeniyle, karar tarihi itibariyle bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 5271 sayılı CMK’nın 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli Adana Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 08/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.