5. Hukuk Dairesi 2019/400 E. , 2019/11952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın imar uygulaması ile DOP kesintisi yapıldıktan sonra oluşan parsellerden 5000 m²"lik ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 737,02 m²"lik kısmına el atıldığı anlaşılmıştır.Buna göre,
1-Dava konusu taşınmazdan DOP olarak kesilen yer ile fiilen yol olarak el atılan yerin aynı yer olup olmadığı araştırılarak el atılan yerin DOP kesintisi içinde kaldığının tespit edilmesi durumunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Dava konusu taşınmaza yol olarak el atılan yerin DOP kesintisi içinde kalmadığının tespit edilmesi durumunda ise; dava konusu taşınmazın şehir imar planında sanayi alanında kaldığı gözetilerek arsa vasfında olduğunun kabulü ile;
Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat istemine ilişkin davalarda da uygulanır. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması
suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusutaşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu arazi olarak belirlenen bedele hükmedilmesi,
3-Dava konusu taşınmazda davacının paydaş olduğu gözetildiğinde payına düşen bedel yönünden hüküm kurulması gerektiği halde tam paya göre tazminat bedeline hükmedilmesi,
4-Davalı ... harçtan muaf olduğu halde yargılama giderleri içinde aleyhine harca hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.