Kasten adam öldürmek - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/2233 Esas 2012/313 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/2233
Karar No: 2012/313
Karar Tarihi: 24.01.2012

Kasten adam öldürmek - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/2233 Esas 2012/313 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık kasten adam öldürmek suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın akıl sağlığıyla ilgili çelişkili raporlar bulunması nedeniyle Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na sevk edilmesi ve raporun sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği söylenmiştir. Raporlar arasında çelişki olduğundan eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu ve bu sebeple kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında düzenlenen Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi raporunda TCK'nun 57/1 maddesi kapsamındaki özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği belirtilmesine rağmen, güvenlik tedbirleri uygulanamayacağı kararlaştırılmıştır. CMK'nun 325. maddesi uyarınca hakkında güvenlik tedbiri uygulanan sanığa yargılama giderlerinin de yükletilmesi gerektiği fakat yargılama giderlerinin kamunun üzerinde bırakıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de hatalı kararlar arasındadır.
Kanun maddeleri:
- TCK'nun 57/1 maddesi: Koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri
-
1. Ceza Dairesi         2011/2233 E.  ,  2012/313 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2010/316463
    MAHKEMESİ : Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 08/04/2010, 2009/37 (E) ve 2010/75 (K)
    SUÇ : Kasten adam öldürmek

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1-TCK.nun 57/1 maddesindeki koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri esas hakkındaki hüküm ile uygulanabileceğinden 10.12.2009 tarihinden itibaren uygulanması yasaya aykırı ise de telafisi mümkün görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten öldürme suçunun sübutunun kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanık hakkında düzenlenen Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 25.05.2009 tarih 8773 sayılı raporunda, "Sanığın "reaktif depresyon" denilen akıl hastalığının bulunduğu ancak işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabileciği ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak nitelikte bulunmadığından cezai ehliyetinin tam olduğu"nun belirtildiği; Adli Tıp Kurumu Gözlem ihtisas Dairesi tarafından yapılan muayene ve müşahade sonucu düzenlenen 18.09.2009 tarihli 794 sayılı ve Adli Tıp Kurumu 4..İhtisas Kurulu"nun 30.10.2009 tarihli ve 3664/4110 sayılı raporlarında ise sanığın "cezai sorumluluğunu müessir ve kişide irade, şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan "hezeyanlı bozukluk" denilen akıl hastalığı saptandığının ve ceza ehliyetinin olmadığının" belirtildiği anlaşılmakla; raporlar arasındaki çelişkinin giderilebilmesi amacıyla, sanığın, dava dosyası ve tüm tedavi evrakı ile birlikte Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"na sevk edilerek, Adli Tıp Genel Kurulunda muayenesi yapıldıktan sonra suçu işlediği sırada ve şimdiki hali itibariyle akli durumu ve ceza ehliyeti ile ilgili olarak TCK.nun 32/1-2. maddesi kapsamında rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm kurulması;
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    CMK.nun 325.maddesi uyarınca hakkında güvenlik tedbirine hükmolunan sanığa yargılama giderlerinin de yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılması,
    Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 24/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.