11. Hukuk Dairesi 2014/3041 E. , 2015/1327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/11/2013 tarih ve 2013/413-2013/860 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03/02/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av..... ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı şirket aleyhine dava açıldığını, 1965 tarihli Adli ve Gayri Adli evrakın Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Sözleşme uyarınca .... Bakanlığı aracılığı ile dava dilekçesi ve mahkeme kararının tebliğ edildiğini, mahkemenin kararının kesinleştiğini, ileri sürerek .... Cumhuriyeti .... Asliye Hukuk Mahkemesi ..... Sivil Hukuk Dairesi"nin 7 O 361/08 numaralı dosyasından verilen 13.10.2010 tarihli kararının ve yargılama masraflarına dair masrafların tayini ile ilgili hükümlerin usulüne uygun olarak onaylanmış tercümesinin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yabancı mahkeme ve masraf kararının, Lahey sözleşmesine uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenin kurallarına aykırı bir ilam olduğunu, bahsi geçen yabancı mahkeme kararının doğuracağı sonuçların Anayasanın 10. maddesine de aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma,toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, dava dilekçesi ve ilamın 1965 tarihli Lahey Sözleşmesi hükümlerin uygun bir şekilde diplomatik yolla T.C. ... Bakanlığı, .... Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından davalının avukatına tebliğ edildiği, savunma hakkının kısıtlanmadığı, tenfizi istenen ilamın Türk kamu düzenine açıkça aykırı bir durumunun da olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile .... Cumhuriyeti ... Asliye Hukuk Mahkemesi .... Sivil Hukuk Dairesi"nin 7 O 361/08 numaralı dosyasından verilen 13.10.2010 tarihli kararının ve yargılama masraflarına dair masrafların tayini ile ilgili hükümlerin usulüne uygun olarak onaylanmış tercümesinin tenfizine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir.
Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. Türkiye ile Almanya arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümleri gereğince tebligatların diplomatik yolla yapılacağı kararlaştırılmış olup bu yolla tebliğ edilmeyen bir yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesi mümkün bulunmamaktadır. O halde, mahkemece davalı savunması üzerinde durularak, dava tarihi itibariyle tenfizi istenilen kararın usulünce kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdana alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.