Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaş oldukları 772 sayılı parselin taksimi hususunda davalı ile anlaşarak sözleşme imzaladıklarını, ancak davalının sözleşmede belirtilmiş olmasına rağmen geçit hakkı şeklinde belirlenen yolu kullanmasına engel olduğunu ileri sürerek, davalının yola yönelik müdahalesinin önlenmesine ve taraflar arasında düzenlenen anlaşmanın tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sulh ve taksim sözleşmesine aykırı olarak davalının, davacının yola yönelik kullanımına engel olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, tapuya şerh isteğinin ise reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, elatmanın önlenmesi ve taraflar arasındaki anlaşmanın tapu kütüğüne şerh edilmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece taraflar arasındaki sulh ve taksim sözleşmesine aykırı olarak davacı kullanımının davalı tarafından engellendiği benimsenerek elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öyle ise davacının tüm, davalının bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine. Ancak, davacının tapu kütüğüne şerh edilme isteğinin reddine kararverilmiş olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlere hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.