Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7533 Esas 2014/15697 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7533
Karar No: 2014/15697
Karar Tarihi: 02.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7533 Esas 2014/15697 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/7533 E.  ,  2014/15697 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAFRA 3.ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/12/2013
    NUMARASI : 2013/157-2013/514

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının yeniden evlendiğini, masraflarının arttığını, nafaka ödemekte zorlandığını belirterek 200 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, 200 TL iştirak nafakasının ise indirilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, davalının asgari ücretle çalıştığını, nafakanın yeterli olmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebin kabulüne, iştirak nafakasının indirilme talebinin ise reddine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasında görülen boşanma davasında, davalı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakasına, velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuk için 200 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm 28.07.2011 tarihinde kesinleşmiş, bu dava ise 02.04.2013 tarihinde açılmıştır.
    Davada, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talep edilmiştir.
    TMK nun 176/3 maddesinde; irat şeklinde hükmolunan nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı düzenlenmiştir.
    Bu durumda yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. Yargıtay HGK nun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür(eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; HGK.nun yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmiştir. (HGK 26.12.2001 gün, 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün, 2002/2-397-339 sayılı kararları).
    Taraflar ile ilgili sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda, davalı kadının boşanma kararından sonra 978 TL asgari ücretli olarak kafeterya da işçi olarak çalıştığı, başka gelirinin olmadığı, davacının ise güvenlik görevlisi olarak bir şirkette çalıştığı, aylık 1.166 TL aldığı, evlendiği, yeni eşininde çalıştığı belirtilmiştir.
    Bu durumda, davalının aldığı asgari ücret ile birlikte aldığı nafaka toplamının onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı anlaşılmaktadır. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görülmediğinden işe girip çalışması zorunluluk haline gelmiştir.
    Mahkemece; davalı kadının asgari ücretle çalışması onu yoksulluktan kurtarmayacağından ancak, bu durumun nafaka borçlusu davacının ekonomik durumuna göre nafakadan indirim sebebi olabileceğinden belirtilen nedenlerle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.