11. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2510 Karar No: 2015/1324 Karar Tarihi: 05.02.2015
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/2510 Esas 2015/1324 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2014/2510 E. , 2015/1324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/09/2013 tarih ve 2013/415-2013/618 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03/02/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin yakın bir arkadaşının tavsiyesiyle birikimlerini değerlendirmek amacıyla davalı bankanın ... Şubesi Müdürü ..."a müracaat ettiğini ve bankadaki makam odasında 160.020 Euro’yu şube müdürüne döviz mevduat hesabı açılması için teslim ettiğini, şube müdürü tarafından anılan miktarın alındığını gösterir imzalı kaşeli belgenin müvekkiline verildiğini, ancak mesai saatinin bittiği gerekçesiyle hesap cüzdanının paranın teslimi anında verilmediğini, daha sonraki tarihlerde müvekkili hesap cüzdanını almak için bankaya gitmiş ise de her seferinde davalı bankanın şube müdürünün kendisini oyaladığını ve güven telkin etmek amacıyla müvekkiline 4 adet çek ve iki ayrı ipotek belgesi vererek hesap cüzdanını bulduğunda bunları geri alacağını söylediğini, anılan şube müdürünün emekli olduğunu duyunca da müvekkili tarafından savcılığa şikayette bulunulduğunu, banka şube müdürü hakkında kamu davası açıldığını, müvekkili tarafından döviz mevduat hesabı açtırılmak üzere davalı bankanın şube müdürüne teslim edilen paradan dolayı davalı bankanın hem ticari mümessillik hem de istihdam edenin sorumluluğuna ilişkin hükümler uyarınca sorumlu olduğunu, davalı bankaya ihtarda bulunulmasına rağmen müvekkilinin uğradığı zararın karşılanmadığını ileri sürerek, 160.020 Euro alacağın temerrüt tarihinden itibaren bankanın Euro döviz mevduatına uyguladığı faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacı ile banka müdürü arasındaki kişisel ilişkiden dolayı müvekkili bankanın herhangi bir sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının şube müdürü tarafından yanıltıldığı, davacıya izafe edilebilecek bir kusurun bulunmadığı, bankanın objektif özen borcu karşısında ceza yargılamasına ilişkin sonucun beklenmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04/10/2012 tarihli kararı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.