
Esas No: 2017/5722
Karar No: 2018/483
Karar Tarihi: 22.01.2018
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5722 Esas 2018/483 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Emre itaatsizlikte ısrar suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda K.K.K. 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı"nın 16/10/2015 tarih ve 2015/460 E. 2015/67 K. sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii D.K.K. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 07/12/2015 tarih ve 2015/Mtf, 2015/(Müt. 3) Drş. İş. 393 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 09/11/2017 gün ve 94660652-105-34-8237-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2017 gün ve KYB. 2017/63990 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunun 12. Maddesinde "Bu kanunun tatbikatında (Hizmet) tabirinden maksat gerek malüm ve muayyen olan ve gerek bir amir tarafından emredilen bir askeri vazifenin madun tarafından yapılması halidir." denilerek askeri hizmetin tarif edildiği, yine aynı kanunun 87. maddesinde "Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar." denilmek suretiyle Emre İtaatsizlik ve Emre İtaatsizlikte Israr suçunun tarif edildiği, olayımızda her ne kadar Bkm. Astsb. Üçvş. ..."ın Bölük Komutanı vekili olmadığı anlaşılsa da askeri hizmetin yasal tarifinde geçen " malum ve muayyen olan " bir emir konusunun da askeri hizmet kapsamında kabul gördüğü, bu duruma göre olağan emir kabul edilebilecek bir görevin de amir tarafından emir verilsin ya da verilmesin emre itaatsizlik ve emre itaatsizlikte ısrar suçunun konusu olabileceği, anlatılan gerekçeler ile olay nedeniyle dinlenen tanıkların olayı doğrular anlatımları ve şüphelinin ikrarı dikkate alındığında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170/2. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında toplanan delillerin şüphelinin suç işlediği hususunda yeterli şüpheyi oluşturduğu, bu kapsamda anılan madde uyarınca kamu davası açılması gerektiği, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin yapılacak yargılama sırasında mahkemesine ait olduğu cihetle, itirazın kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 07/12/2015 tarih ve 2015/Mtf, 2015/(Müt. 3) Drş. İş. 393 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 22/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.