16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4091 Karar No: 2021/1126 Karar Tarihi: 15.02.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4091 Esas 2021/1126 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 3713 sayılı Kanun'un 5/1, TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63. maddelerine uygun olarak hükmedilen hapis cezasını onamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 3713 sayılı Kanun'un 5/1, TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2020/4091 E. , 2021/1126 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezası
Bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince reddine, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın Bylock kullanıp kullanmadığının tespitine ilişkin ayrıntılı Bylock tespit değerlendirme raporunun gelmemesi mevcut delil durumu itibarıyla sonuca etkili görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.