23. Hukuk Dairesi 2018/2019 E. , 2020/3129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki teminat mektuplarının iadesi ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında "İletim trafo merkezlerinin işletilmesine dair hizmet alımı sözleşmesi" 01.06.2012 tarihinde aktedildiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin yasal tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, borçsuzluk yazısının ihale şartnamesindeki hüküm uyarınca davalı kuruma teslim edildiğini işin bitimi ile işçilerin ihaleyi yeni alan firma ile aynı işyerinde çalışmaya devam ettiklerini, buna rağmen davalı kurum tarafından işçilerin kıdem tazminatı alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle teminatların iadesi cihetine gidilmediğini ileri sürerek, 370.000 TL bedelli teminat mektuplarının ve ek teminatların tamamının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslahla dava sırasında cebri icra tehditi altında yapılan 294.379,76 TL hukuksal dayanaktan yoksun ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre, davacı yüklenici firma ile işçileri arasında asıl işveren-işçi ilişkisi söz konusu olduğunu, davacının çalıştırdığı personeline karşı sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden taahhüdünü de sözleşme ve ihale döküman hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı firmanın ihale ile aldığı işi, sözleşme hükümlerine göre tamamladığı, işin sona ermesi sebebiyle işyerlerini tahliye ettiği işçilere iş akti feshi ihbarında bulunarak ibranamenin düzenlendiği, işçilerin çıkış bildirgelerini verdiği, işçi ücretlerini ödediği dava sırasında sözleşme gereği işçilerin hesaplarına yatması gereken ancak yatırılmayan 151.083,46 TL kıdem tazminatının davalı kurumun İş Bankasında bulunan hesaplarına işçilere ödenmek üzere nakit olarak yatırdığı, kalan 143.896,76 TL bedeli ise son istihkak alacağından mahsubunu talep ederek işçi borçlarını tamamen ödediği ve borçsuzluk belgesini davalı idareye sunduğu, böylelikle davacının davalı kuruma, işçilere ve SGK"ya borcunun kalmadığının anlaşıldığı ve teminat mektuplarının davacıya iadesine engel bir durum bulunmadığı ancak davacı firmanın çalıştırdığı işçilerin kıdem tazminatına mahsuben yatırdığı toplan 294.376,76 TL bedelin davalı kurumca sözleşme gereği davacının çalıştırdığı işçilere kıdem tazminatı olarak ödenmesi gerektiğinden, davalının bu bedeli davacıya iade etmesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığı ve davalının davacıya ödemesi gereken bir borcun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince kıdem tazminatı ve diğer yasal hükümlülüklerinden kaynaklanan ödemelerin davacı yükleniciye ait olduğu, dolayısıyla bu kapsamda yapılan ödemelerin davalıdan talep edilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davacı istinaf başvurusunun esastan reddine, 294.379,76 TL ödeme nedeniyle dava istirdata dönüşse de, hükmedilecek vekalet ücretinin ilk dava değeri olan 370.000 TL üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile yerel mahkeme kararı kaldırılarak vekalet ücreti yönünden 370.000 TL üzerinden hesaplanan şekliyle yeniden hüküm kurulmuştur.
Bu kez, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.10.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.