Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/13288
Karar No: 2010/526
Karar Tarihi: 25.1.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/13288 Esas 2010/526 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/13288 E.  ,  2010/526 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARTAL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/07/2008
    NUMARASI : 2007/512-2008/275

    Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 1583 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını 1986 yılında satın aldığını, o tarihten beri emlak vergilerini düzenli ödediğini, tapuya müracaatında anılan payının 1994/534 esas 672 karar sayılı kesinleşmiş ön alım davası sonucu davalı adına hükmen tescil edildiğini öğrendiğini, ön alım davasında yasal prosedüre uyulmadığını, tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek yolsuz tescil nedeniyle tapunun iptal ve tescilini istemiştir.
    Davalı, kesin hüküm bulunduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1583 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı davacı adına kayıtlı iken görülüp, kesinleşen (1994/534 esas- 672 karar sayılı) önalım davası sonucu davalı adına hükmen tescil edildiği, davacının ise kesinleşen önalım davasında yasal prosedüre uyulmadığı, usulünce taraf teşkilinin sağlanmadığı ve davalı adına oluşan sicil kaydının yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, kesin hükmün varlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de; iddianın ileri sürülüş biçiminden davada yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanıldığı sonucuna varılmaktadır.
    Bilindiği üzere;HUMK"nun 237. maddesine göre, maddi anlamda kesin hükümden söz edilebilmesi ,diğer bir anlatımla yeni açılan bir davaya karşı o davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olduğunun söylenebilmesi için birinci dava ile ikinci davanın konusunun taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir.
    Bu unsurları taşıyan kesin bir hükmün bulunduğu hallerde aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanılarak ve aynı konuda yeni bir dava açılamaz, açılırsa bu dava dinlenmez, dava şartı yokluğundan reddedilir. Zira kesin hüküm olumsuz dava şartlarındandır.
    Somut olayda ise, davacı daha önce davalı tarafından aleyhine açılan önalım davasının usulüne uygun taraf teşkili sağlanmaksızın görülüp kesinleştiğini, bu hükmün infazı sonucu oluşan sicil kaydının hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürdüğüne göre, eldeki dava ile önceki davanın tarafları aynı olsa bile davada dayanılan hukuki sebeplerin ayniyet taşımadığı sabittir.
    Hal böyle olunca; belirlenen bu olgulara göre, önceki dava sonucu verilip kesinleşen hükmün eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı tartışmasızdır. Ne var ki, dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre neticede elde edilecek hakka ancak HUMK"nun 445. maddesinde öngörülen yargılamanın iadesi yoluyla kavuşulabileceği açıktır. Oysa eldeki davada yargılamanın iadesi isteğini içermediği gözetildiğinde eldeki davanın dinlenmesine olanak yoktur. Bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1,55 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi