13. Ceza Dairesi 2015/7649 E. , 2016/11328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosyada gerekçeli kararın sanık ..."a tebliğine ilişkin evrak yok ise de, UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanığın 12.09.2013-02.05.2014 tarihleri arasında cezaevinde bulunduğu, 4000773664818 barkot numaralı tebliğ evrakının sanığın bulunduğu ... E Tipi Ceza İnfaz Kurumuna tebliğe gönderildiği ve barkot numarasından yapılan sorgulamada 07.02.2014 tarihinde sanığa tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın 31.01.2014 tarihinde hükmü öğrenmekle süresinde temyiz ettiği kabul edilerek, yapılan incelemede;
I-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelenmesinde;
6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması hususu infaz aşamasında re"sen dikkate alınabileceğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerinden “b” bendinin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan; diğer sanık ... hakkında ise hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-22.03.2013 tarihli tutanak içeriğine göre, sanık ... kolluk görevlileri tarafından şüphe üzerine yakalandığında, müştekinin herhangi bir başvurusu bulunmadan önce suçunu ikrar edip, nereden hırsızlık yaptığını gösterdiği, bu şekilde ele geçirilen çalıntı eşyaların tamamının dava açılmadan önce müştekiye teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Sanık ..., atılı suçu diğer sanık ... ile birlikte işlediklerini beyan etmiş ise de, sanık ...’in baştan beri suçu kabul etmediği, aralarında husumet olduğunu, sanığı kendisine bıçak çekmesi nedeniyle dövdüğünü savunduğu; 22.03.2013 tarihli tutanak içeriğine göre de, iki şahsın görevliler tarafından şüphe üzerine durdurulduğu, sanık ...’in yakalanmasına rağmen diğer şahsın ani bir hareketle kaçtığının belirtilmesi karşısında; tutanakta ismi geçen polis memurlarının tanık olarak dinlenmeleri, sanık ile tanıklar yüzleştirilerek teşhis yaptırılması, görevli polislere kaçan şahsın sanık ... olup olmadığının sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’nin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.