19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5013 Karar No: 2018/430 Karar Tarihi: 18.01.2018
5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5013 Esas 2018/430 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2017/5013 E. , 2018/430 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... hakkında verilen hüküm yönünden yapılan temyiz incelenmesinde; Sanığın evinde bizzat kendisine 21.11.2013 günü tebliğ edilen gerekçeli kararı, CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 29.11.2013 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, Sanık ... hakkında verilen hüküm yönünden yapılan temyiz incelenmesinde ise; Gerekçeli kararın, sanık ..."ın adrese dayalı nüfus kayıt sistemi üzerinden tespit edilen adreste bulunamaması üzerine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereği mahalle muhtarına teslim edilmesi karşısında, sanık müdafiinin temyiz dilekçesini, usulsüz tebligattan haberdar olmakla süresi içinde verdiği değerlendirilmiştir. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinde yazılı, sanıklar hakkında soruşturma aşamasında çıkartılan ön ödeme emirlerinin tebliğinden sonra 10 günlük ödeme süresinin geçmesi beklenmeden 16.07.2013 günü iddianame düzenlenmesinin bozma nedeni olduğuna dair düşüncesine; sanıkların, haklarında hazırlanan iddianameden kendilerine duruşma gününü de bildirir davetiyenin (25.07.2013 tarihinde) tebliğiyle birlikte haberdar olmaları, önceden her iki sanığa da tebliğ edilen ön ödeme emrinde yazılı 10 günlük süre içinde ödeme yapmak istemeleri ve ön ödeme nedeniyle dava açılmamasını talep etmelerinin önünde maddi veya yasal bir engel olmaması, keza yargılama sürecinde sanıkların bu ödemeyi yaptıklarını veya ödeme yapmak istediklerini ancak bunun engellendiğini gösterir bir delil veya beyanlarının da bulunmaması karşısında iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Aynı kişiye karşı değişik tarihlerde aynı suçu işlediği anlaşılan sanıklar hakkında; 16/07/2013 tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdur... ve..."un kimliğinin açıklanması eylemleri nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2013 tarih ve 2013/246 Esas, 2013/259 sayılı kararı ile verilip temyize konu dosya ile aynı gün olan 18/01/2018 tarihinde incelenerek bozulmasına karar verilen Dairemizin 2017/4658 Esasında kayıtlı olan dava dosyası da mevcut olduğundan; anılan dosya ile temyize konu dosyanın birleştirilip suç ve iddianame tarihleri dikkate alınarak hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdurlara karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediklerinin ve haklarında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, bozmanın 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi gereği temyiz isteği reddedilen sanık ..."a da sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.