Esas No: 2019/6880
Karar No: 2022/2773
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6880 Esas 2022/2773 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/6880 E. , 2022/2773 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
I) Sanık ... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II) Sanık ... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1)Sanık ... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında; sanığın aşamalardaki savunmalarında şirket hissesini devraldığı 26.08.2010 tarihinden 2011 yılı başlangıcına kadar şirketin idaresinin sanık ... tarafından devam ettirildiğini beyan etmesi, 04.12.2014 tarihli dilekçesi ile tanıkları ...,...’in dinlenmesini istediği, yine şirketin idaresine ilişkin şirketin mali müşaviri Ahmet Mahmut Buruk’un bilgisinin olduğunu bildirmesi, ayrıca sanık ...’nin savcılıkta 30.01.2014 tarihinde verdiği ifadesinde sanık ...’ın olayla ilgisinin olmadığını ifade etmesi, sanığın şirketi devraldığı tarihten itibaren 01.09.2010, 03.09.2010 ve 08.09.2010 tarihli 3 adet faturanın sahte olarak kullanıldığının kabul edilmesi karşısında; sanık ...’ın savunmasında ve dilekçesinde bildirdiği kişiler dinlenerek, mali müşavir Ahmet Mahmut Buruk’un bu hususta bildikleri tekrar sorularak, sanığın suç işleme kastı bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanık hakkında hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Kabule göre de;
a)Sahte fatura kullanma suçunda farklı beyanname dönemlerinde kullanılması halinde ise zincirleme sahte fatura kullanma suçunu, aynı beyanname döneminde kullanılması halinde ise tek bir sahte fatura kullanma suçunu oluşturduğu nazara alındığında; dosya kapsamında bulunan Vergi Suçu Raporu ve eklerine göre, sanığın şirketin ortağı olduğu tarihten itibaren sahte olarak kullanıldığı belirlenen 3 faturanın 2010 yılı Eylül ayı KDV’sinde kullanıldığı anlaşılmakla, sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.