1. Ceza Dairesi 2010/426 E. , 2012/5 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 1 - 2009/291472
MAHKEMESİ : Söke Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2009
NUMARASI : 2006/308 (E) ve 2009/116 (K)
SUÇ : Yaralama
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Mahkemece müsaderesine karar verilen bıçakla ilgili olarak adli emanet numarası doğru olarak gösterildiğinden, adli emanet numarasının hatalı gösterildiğine yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Adem’in suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı tahrike ve takdire ilişen sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin alt sınırdan ceza tayin edilmesi gerektiğine, haksız tahrikte indirim oranına, mağdur katılan Ali vekilinin haksız tahrikin bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a) Oluşa, dosya içeriğine ve tarafsız tanıklar C.., Ali, Ş.. İ.., İ.. ve C..’in beyanlarına göre; sanığın olay öncesinde kardeşi H.. H..’in eşi Z.. ile araç içerisinde samimi ve uygunsuz şekilde gördüğü mağdur katılan Ali’nin yanına gelerek sol uyluk bölgesinden bıçakladığı, “sen bittin, seni öldürmeye geldim” şeklinde sözler sarf ettiği, Ali’nin yakınında bulunan sandalyeyi alıp kendisini korumaya çalışmasına rağmen ısrarla eylemini devam ettirip sağ omuz axiller ve sağ uyluk bölgelerinden de bıçakla yaraladığı, tanıklar Ş.. İ.. ve İ..’in araya girerek sanığın müteakip hareketlerine engel oldukları, toplam üç bıçak yarasının axiller arter ve axiller vende kesiye, sağ el ve sağ el 1,2,3. parmaklarda duyu kayıplarına sebebiyet verdiği, yaralanma sonucu mağdur katılanın hayati tehlike geçirdiği, yaralanmasının duyulardan veya organlardan birisinin sürekli zayıflaması niteliğinde olduğu olayda; kullanılan vasıtanın elverişliliği, hedef alınan vücut bölgeleri, yara adedi, yaraların niteliği, engel durum nedeniyle sanığın eylemine devam edememesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerekirken, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
b) Kendisini vekille temsil ettiren mağdur katılan Ali lehine avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) 5320 sayılı Yasanın 13/1. maddesi nedeniyle baro tarafından sanığa atanan müdafiye ödenecek ücretin sanığa yargılama gideri olarak yüklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, mağdur katılan Ali vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 16/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.