11. Hukuk Dairesi 2014/19167 E. , 2015/1264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/04/2014 tarih ve 2012/311-2014/139 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı sigortalıya ait emtiaların nakliyat emtia sigorta poliçesine istinaden müvekkili tarafından sigortalandığını ve taşıması yapılmak üzere davalı nakliye şirketine teslim edildiğini ancak, taşınması sırasında yeterli düzeyde sabitlenmemesi, yanlış istiflenmesi, bağlama için kullanılan malzemenin gevşek olması ve birden fazla elleçleme işlemi yapılması sonucu galvaniz sac bobin cinsi emtialardan 4 tanesinin zarar gördüğünü, yapılan inceleme sonucunda emtiada 12.948,84 TL hasar tespit edildiğini ve 01.11.2011 tarihinde müvekkili tarafından sigortalıya ödendiğini, hasar bedelinin davalı taşıma şirketinin sigortacısı olan diğer davalı sigorta şirketinden talep edildiğini ve davalı sigorta şirketi tarafından 3.848,77 TL"lik kısmi ödeme yapıldığını, bakiye 9.110,07 TL"nin ödenmesi hususunda davalılara rücu mektubu gönderildiğini ancak, davalılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, davalıların ise haksız itirazları ile takibi durduklarını ileri sürerek, borçluların yetki ve borca yönelik tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı... vekili, hasarın teminat kapsamında olmadığını, sebebinin ise tahmine dayalı olarak belirtildiğini, CMR"nin 17/4. maddesine göre müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, hasarın ambalaj kifayetsizliği/istif hatasından kaynaklandığını, hesaplamanın da yanlış olup, CMR"nin 23. maddesine göre hesaplama yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili tarafından davacıya hasar bedeli olarak icra takibinden önce 3.848,77 TL ödenmiş olup, müvekkilinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacının herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ekspertiz raporunda belirtilen hasar miktarının kadri maruf ve yerinde bulunduğu, sovtaj değerinin de uygun görüldüğü, hasarın nakliye esnasındaki herhangi bir kazadan meydana gelmediği, taşıma sonrasında yapılan incelemede istif ve ambalaj hatasından meydana geldiği yönünde gerek ekspertiz gerekse bilirkişiler tarafından tespit edilmiş olup, hasarın istif ve ambalaj hatasından kaynaklandığının kabulü gerektiği, ambalaj ve istifleme davacının sigortalısına ait olsa bile nakliyeyi yapan davalı taşıyıcının yol şartları, iklim şartları, ulaşım süresini en iyi bilen kişi konumunda olup, istif ve ambalajın, emtiayı yerine sağlam olarak ulaştırma mükellefiyeti nedeniyle doğru yapılıp yapılmadığını kontrol etme, gözetme, yanlış istif ve ambalaj olması halinde bunu göndericiye bildirmekle yükümlü olup, bu bildirimi yapmasına rağmen gönderici aksine davranıyor ise, CMR"ye bunu şerh düşmek suretiyle ancak sorumluluktan kurtulabileceği, davalı taşıyıcının bu şekilde CMR"ye düştüğü bir şerh bulunmamasına rağmen, istif ve ambalaj gözetim yükümlülüğü nedeniyle doğru istif ve ambalaj yapılmamasından kaynaklı hasarlarda müterafik kusurlu sayılması gerektiği, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince nakliyeciye yüklenen müterafik kusur oranı %25 olduğundan bu oranının kabul edildiği, davalı taşıyıcıya emtianın hasarlanmasında kasti, tamamen sorumlu kılacak bir kusur izafe edilemediğinden, taşıyıcının ancak bu müterafik kusur oranında sorumlu olduğu, yapılan hesaplamada davalı taşıyıcının sigortacısı olan diğer davalı sigorta şirketi tarafından bu müterafik kusur oranı dikkate alınarak ödeme yapılmış olup, müteselsil borçlulardan birinin yaptığı ödeme diğerini de borçtan kurtaracağından ve davalı taşıyıcının %25 kusuruna tekabül edenden daha fazla bir ödeme yapıldığından davalıların sorumluluktan kurtuldukları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.