19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8033 Karar No: 2021/134 Karar Tarihi: 19.01.2021
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/8033 Esas 2021/134 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan verilmiş bir mahkumiyet hükmünü içermektedir. Ancak, kararın temyiz edilmesi sonucu yapılan incelemede birkaç eksikliğin tespit edildiği belirtilmiştir. İlk olarak, suçta kullanılan aracın malikinin dinlenmeden ve iyi niyetinin belirlenmeden hüküm kurulduğu vurgulanmıştır. İkinci olarak, kanunda yapılan bir değişiklik sonucu uygulanması gereken sanık lehine hükümlerin gözetilmediği belirtilmiştir. Son olarak, kanun maddelerindeki bazı iptaller nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu sebeplerle, karar bozulmuş ve yeniden değerlendirme yapılarak sonuçlandırılması gerektiği kararlaştırılmıştır. 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılması gerektiği belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/8033 E. , 2021/134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Suçta kullanılan nakil vasıtasının kayden malikinin Adem Koçak olduğu ve malen sorumlunun soruşturma veya kovuşturma aşamasında dinlenmediği anlaşılmakla; aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığını belirlemek bakımından, malen sorumlu dinlenilip ,malen sorumlunun iyi niyetli olup olmadığı belirlendikten sonra nakil aracının müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.