11. Hukuk Dairesi 2015/155 E. , 2015/1263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/11/2013 tarih ve 2012/286-2013/359 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ....nda "3. Dönem .... Er İhtisas Kursu"na katılmış olup, bu kurs neticesinde müvekkiline deniz eri sınıf ve rütbesiyle kurs belgesi verildiğini, ... "nın 2011 yılı Aralık ayında uzman erbaş alımı yapılacağını ilan ettiğini, uzman erbaş olabilmek için gerekli şartları taşıyan müvekkilinin de başvurusunu yaparak, uzman erbaş olabilmek için gerekli tüm belgeleri ve başvuru formunu tamamlayıp evraklarını eksiksiz bir şekilde 23.11.2011 tarihinde iadeli taahhütlü posta ile başvuru adresine gönderdiğini, gönderinin 25.11.2011 tarihinde ..."ya, 26.11.2011 tarihinde de .... Merkez Şubeye iletilmesine rağmen ..."na 06.12.2011 tarihinde ulaştırıldığını zira, ... .... Postanesi"ne 29.11.2011 tarihinde ulaşan postanın, bir hafta bekletilerek, başvuru tarihi geçtikten sonra ilgili adrese teslim edildiğini, sınava son başvuru tarihi 02.12.2011 tarihi olup, davalının kendisine 29.11.2011 tarihinde gelen taahhütlü postayı, bir hafta sonra 06.12.2011 tarihinde kuruma teslim ederek müvekkilinin sınava girememesine ve uzman erbaş olamamasına neden olduğunu, işsiz olup, herhangi bir güvencesi de bulunmayan müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, posta gönderilerinin doğru ve güvenli bir şekilde zamanında ilgili adrese teslimi ve bu kapsamdaki işlerin denetlenmesinin ..."nün kamu hizmeti kapsamındaki görevleri arasında olup, bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin de hizmet kusuru niteliğinde olduğu, idarenin işlem ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası"nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması ve görev hususunun mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davacı tarafından dava dışı kuruma gönderilen başvuru evraklarının geç tesliminden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı Genel Müdürlük 23.05.2013 tarihli ve 28655 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 09.05.2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu"nun 21. maddesi gereğince kamu tüzel kişiliği sona erdirilerek anonim şirkete dönüştürülmüştür. Bu durumda idari yargıda davanın görülmesi imkanı bulunmadığı gibi, önceki yürürlükte bulunan hükümler itibariyle, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"ye ekli cetvelde Kamu İktisadi Kuruluşları arasında yer alan davalı ..., aynı Kararname"nin 2/3. maddesi gereğince sermayesinin tamamı devlete ait olup, tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla ürettiği mal ve hizmetler imtiyaz sayılan Kamu İktisadi Teşebbüsü olarak tanımlanmıştır. Ayrıca 22.2.2000 tarih ve 23972 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren Ana Statüde de ..."nin Kanun Hükmünde Kararname ve Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğu belirtilmiştir. Bu durumda, davalı eylemlerinin diğer özel hukuk tüzel kişilerinde olduğu gibi, özel hukuk hükümlerine tabi olduğu gözetilerek uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı değil, adli yargı olduğunun ve uyuşmazlığın 6762 sayılı TTK uyarınca ticari iş niteliğindeki taşıma sözleşmesinden kaynaklandığının kabulüyle işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle dava dilekçesinin yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.