13. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7300 Karar No: 2016/11300 Karar Tarihi: 16.06.2016
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/7300 Esas 2016/11300 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2015/7300 E. , 2016/11300 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen gerekçeli kararın ... L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile 22/10/2010 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, sanığın cezaevi kanalı ile gönderdiği 12/11/2010 tarihli temyiz dilekçesinin süresi geçtikten sonra verilmesi nedeni ile reddedildiği ve kararın 06/01/2011 tarihi itibariyle kesinleştirilerek infaza verildiği, ayrıca ...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 07/04/2010 tarih ve 2010/67 Esas sayılı kararı ile sanığın 2 yıl 46 gün hapis cezası ile mahkumiyetine hükmedilip ve bu kararın infazına başlandığı, sanık hakkında 02/10/2013 tarihinde vesayet altına alınma kararı verildiği anlaşılmakla gerekçeli kararın tebliğ edildiği 22/10/2010 tarihinde sanığın kısıtlanmayı gerektiren durumda olduğu ve kararın ilgilinin vasisine tebliğ edilmesi gerekirken kısıtlı sanığa yapılan tebliğin usulsüz olduğu ve bu nedenle temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanıklara eşit yüklenen 21 TL yargılama giderinden sanığın payına düşen miktarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerektiği hususu infaz aşamasında re"sen dikkate alınabileceğinden, adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı, 24.11.2015 günlü resmi gazetede yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkra ( b ) bendinde düzenlenen seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına"" hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş sanık ..."in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılamaya yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından TCK 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden (b) bendinin çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.