Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16055
Karar No: 2015/1258
Karar Tarihi: 04.02.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16055 Esas 2015/1258 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/16055 E.  ,  2015/1258 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/06/2014 tarih ve 2013/14-2014/240 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlunun 21.3.2007 tarihinde ... istasyonunda davalıya ait trene binmekte iken trenin aniden hareket etmesi nedeniyle ayağının basamağa sıkışması sonucu sürüklenerek tren ile peron arasına düştüğünü ve sağ ayağının diz üstünden, sol ayağının ise bilekten koptuğunu, olaya ilişkin daha önce açılan davada, davalının %25 kusurlu olduğu ve müvekkillerinin oğlunun meslekte kazanma kaybının %58 olduğunun tespit edildiğini, anılan davada verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, meydana gelen olay nedeniyle müvekkillerinin manen büyük üzüntü duyduklarını ve ruh sağlıklarının bozularak zarara uğradıklarını ileri sürerek, her bir davacı için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL"nin olay tarihi olan 21.3.2007 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, olayda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, istenilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz talebinin de yersiz olup, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, meydana gelen tren kazasında o tarihte henüz 19 yaşında üniversite öğrencisi olan oğullarının %58 oranında maluliyetine neden olacak şekilde sağ ayağının diz üstünden, sol ayağının ise bilekten kopması neticesinde manevi ızdırap, elem ve keder yaşayan, davacıların ekonomik ve sosyal durumları, tren kazasının oluşunda kusurun %75"inin kazazedeye, %25"inin davalıya ait olduğuna dair ATK raporu, olayı çevreleyen hal ve şartlar ile kazazede hakkında daha önce verilmiş olan kısmen kabul kararı ile yapılan ödemeler, hakkaniyet kuralları, manevi tazminatın yaşanan elem ve ızdırabı tamamıyla dindirmese de davacılar nezdinde doğuracağı iç huzuru ve davalı kurum nezdinde cezai bir müeyyide olmadığı hususlarının birlikte nazara alındığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacıların her biri için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, taşımadan kaynaklı cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Genel kabul gören görüşe göre manevi tazminat; ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır.
    818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47, 6098 sayılı TBK"nın 58. maddesinde düzenlen hükme göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda, mahkemece davacıların her biri için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ancak, bu miktar olayın oluş şekli, davacıların oğlu olan kazazede ile davalının olayın oluşumundaki kusur oranları, meydana gelen zarar, olay tarihi, tarafların konumu ile benzer olaylar nedeniyle oluşan daha ağır nitelikteki maluliyetler ve ölümler sonucu hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları da dikkate alındığında yüksek bulunmuştur. Bu itibarla, açıklanan hususlar nazara alınarak daha makul ve somut olayın özelliklerine daha uygun düşen bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı miktara hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi